Stephen Westmoreland bir gece evine dönerken arabasının önüne sarhoş bir baron düşmüş ve ölmüştür. Adam suçlu olsa da dizginler kendi elinde olduğu için kendisini suçlamıştır. Adamın ertesi gün evleneceğini öğrenince de üzüntüsü daha çok artar. Amerika'dan gelecek olan kıza nişanlısının öldüğü haberini verme görevini üstlenir.
Sheridan Blomleighin'in annesi ve bebek olan kardeşi gripten öldükten sonra babası aylarca kulübelerine kapanmış, ekinlerle ilgilenmemiş, konuşmamış, tıraş olmamıştır. Altı yaşında olan Sheridan tüm günlük işleri üstlenmeye çalışmıştır. Artık dayanamayıp özlediği annesinin geri dönmesi için ağlarken babası gelmiş ve birlikte dayanabileceklerini söylemiştir. Sonrada oradan gidip seyahat etmeye karar vermişlerdir. Her günleri bir serüven olacaktır. Babası ile arabayla dolaşmaya başlamışlardır. Arabanın içinde babasının yol boyunca rastladıkları çiftliklere ya da dükkanlara satıp, takas ettiği her çeşit eşya bulundurmuşlardır. Hangi yol cazip gelirse oraya yönelmişlerdir. Kışın seyahat etmenin zor olduğu zamanlarda İrlanda'lı babası çiftçi ya da dükkan sahiplerine konaklama karşılığında yardımcı olmuştur. Böylece Sheridan on iki yaşına gelene dek tavan arasında ki saman yığınlarından tut kuştüyü yataklara kadar her çeşit yerde uyumuştur. Farklı diyarlara ait öyküler dinlemiş, farklı gelenekler, yaşam biçimleri öğrenmiştir. Fakat teyzesi ile tanıştıktan sonra teyzesi yeğeninin de babası ile dolaşmasına izin vermemeye karar vermiştir. Bir hanımefendi gibi davranmayan, pantolon giyip, erkek gibi küfreden, açık sözlü yeğeninin eğitimi ile ilgilenme görevini üstlenmiştir. Babası da geri gelme sözü vererek ayrılmıştır. Önceleri çok sık gelen mektupları kesilmiş ve iki yıldır da babasından haber alamamıştır.
Sheridan kendisine biraz fazla güvendiği ve romanlarda okuduğu ışıklar içinde ki Londra'yı ve aristokratları yakından görme arzusunu yenemediği için öğretmenken bir iş kabul etmiştir.
Bir lordla evlenmek üzere İngiltere'ye giden Charise'nin refakatçisi olarak yolculuğa başlamıştır. Charise gemide tanıştığı bir adamla kaçınca nişanlısına haber verme görevini Sheridan üstlenir. Görevini yerine getiremediği için üzgündür ve ne yapacağını bilemez haldedir. Gittiğin de ise kendisi gibi açıklama yapma görevini üstlenen Stephen ile karşılaşır.
Sheridan gider gitmez başına aldığı darbe ile yığılıp kalır. Stephen yardım için kızı tabi ki evine götürür. Kısa bir durum diye düşünür ama öyle olmaz Sheridan kendine geldiğin de başka bir problem ile karşılaşırlar. Sheridan hafızasını kaybetmiştir.
Stephen bu kazanın da kendisi yüzünden olduğunu düşünür. Aniden verdiği haber kızı şok edince tepki verip kaçamamıştır. Vicdanını rahatlatmak adına zor durumda olan Sheridan'ın evin de kalmasına izin verir. Hatta nişanlısı olduğunu bile söyler. Tek amacı yaptıklarını telafi edebilmektir.
İkili zaman geçirdikçe yakınlaşmaya başlar. Bu durum Stephen'i tedirgin etmeye başlayınca da ona evleneceği birini bulmaya çalışır. Tabi annesi ve yengesinin yardımı ile.
Stephen sosyeteye giren Sheridan'ı bir an bile yalnız bırakmasa da kıskanmaya başlar. İlk günden beri zaten etkilenir Sheridan'dan uzakta duramaz ve en iyisinin onunla evlenmek olduğuna karar verir. Her şey yolunda ikili mutlu iken birden gerçek nişanlı ortaya çıkınca bütün işler karışır.
Bundan sonrası ikilinin yaptıklarına sinirlenerek geçiyor. Stephen abisinin kitabında ne kadar tatlı, sempatik ise kendi kitabın da o kadar acımasız. Abisi gibi hatalar yaptı ama ona kızmak mümkün değil netice de o bir Westmoreland.
Clay dan haber alabilmek için kitabı okumaya başladım ama kitap çok güzeldi.
Ayrıca Clayton dışında Jordan, Jason ve eşlerinden de haber alabildik ve ben bayıldım hepsi sevdiğim karakterler. Yazarın her kitabı gibi bu kitabını da tavsiye ederim.