Seninim bitti.
Oldukça akıcı olan bu kitaba ne çok çok bayıldığımı söyleyebilirim nede kitabı sevmediğimi.
Öncelikle kitabın erotizm ve konu bakımından Elli Ton serisiyle benzediğini sadece benim düşünmediğime eminim.Hemde bayağı benziyorlar.Haliyle biraz karşılaştırmalı yorum yapmak durumundayım.
Elli Ton serisinde hoşlanmayan biri olarak samimiyetle söylemeliyim ki Grey ve Ana çifti karakter olarak daha iyi yaratılmışlar.
Fakat Seninim'e beni daha olumlu yaklaştıran şey Elli Ton Serisine göre biraz daha erotizmin vıcık vıcık kitaba yayılmamış olması.
Ayrıca kitapta ne kadar da az karakter vardı öyle.Çok fazla dikkatimi çekti bu ayrıntı.
Konuya gelirsek Rodrick'in anlaşmayı teklif ettiğinde birazcık daha ahlaklı olmasını isterdim, Lena'nın da hop diye adamın kucağına hemen atlamasını değilde biraz daha ayak diremesini.
Ayrıca Rodrick'in ten rengi hakkında ön sayfalarda bir bilgi vermeyen yazar kitabın sonuna yaklaşırken hop bizim yakışıklının Idris Elba'ya ne kadar benzediğinden dem vurmaya başlıyor.Eee oldu mu baştan beri ben Rod'u beyaz canlandırmıştım kafamda.
Zaten genel olarak karakterlerin fazla betimlenmemesi bir boşluk yaratıyor okurken.Birde Lena'nın uçarı kardeşi Morgan'dan hoşlanmadım nedense.
Japonya'da geçen bölümü sevdim, birlikte ev bakmaları falan oldukça hoştu.
Ama genel olarak kitaptan çok hoşlandığımı söyleyemeyeceğim.Çerez niyetine okumak için bir şeyler arıyorsanız tavsiye edebilirim yani.
Hikaye kendini okutmasına okutuyor da, kalite dediğimiz şey eksik sanırım.