478 sayfayı soluksuz 1 günde keyifle heyecanla okudum,elimden bırakamadım !! İlk başlarda 100. sayfada ''Kızı boş bırakırsan ya davulcuya yada zurnacıya varır'' cümlesini okuduğum anda yaşadığım çeviri şoku Allahtan sonrasında devam etmedi yoksa böylesi güzel bir kitaba yazık olacakmış ;)
Romanlarda aradığım her şey bir aradaydı -şu ara şanslıyım hep böylesi denk geliyor ;)- Güçlü karakterler,hissettirilen duyguların inandırıcılığı,tasvirlerin zenginliği,kurgu,gizem, macera,gizli örgütler,sadakat...
Kitabın arka kapağında ''Foley'ın bu harika aşk hikâyesi Amanda Quick ve Stephanie Laurens hayranlarının çok hoşuna gidecek.''demişler çok doğru bir tespit !
Konudan bahsetmek istemiyorum... karakterleri sorgulayabileceğim hiç bir mantık hatası yoktu yazar okuyucunun kafasında ''keşke şöyle olsaydı..'' sorusunu dahi getirtmeden itina ile yazmış :)
Heyecanla bundan sonraki Teşkilat üyelerinin hikayelerini bekliyorum ;)