"ŞEYTANIN GELiNi // STEPHANE LAURENS"
Okuduğum ilk kitabı olarak tarihe geçmiş durumda...
Yazarın “Masumiyetin Tadı" adlı kitabıda elimde mevcut ama serinin son kitaplarındanmış...Ve bende direk Şeytanın Gelininden başladım okumaya...
Kitaba büyük heyacanla başladım,bir müddet de aynı heycanla devam ettim..
Ama ne olduğunu anlamadan kelimeler birbirine girmeye başladı,bazı kısımları iki kez okumak zorunda kaldım.
Belki bu hatalar her kitapta karşımıza çıkar,bu yüzden görmemezlikten gelip büyük hırsla okumaya devam ettim.
Ama bir kitapta benim için dialog çok önemlidir,ister Historical,Polisiye,Gerilim yada Fantastik olsun,okurken birbirlerine karşı samimi olmalarını ve bunu da bana yansıtmalarını beklerim çiftlerin..
Hele havada kuvvetli bir çekim hissediliyorsa bu daha çok önemlidir benim için..
Ki düşünün,aşkla samalanmış durumdayken
"sizli bizli" konuşmalar, ilişkilerine mecburi bi hava katmış gibi hissettirdi bana.. Ve kitabın sonuna kadar da sürdü bu durum.
Diğer yandan, Bar Cynster kuzenlerin atışmaları birbirine sadık olmaları ve dialogları tam yerindeydi..
Altı kuzenden oluşan,Lider Şeytan (Sylvester),Fırıldak,Cebrail,İblis,Zalim Harry ve Skandal olarak lakaplar takılan bu altı yenilmez Cynster kitabın en iyileriydi.
Kısaca kitabın konusuna gelirsek..
Honoria Prudence,aslında zengin ve varlıklı bir kontun reddedilmiş torunu ve fazlasıyla zengin bir leydidir.
Hayallerini gerçekleştirmek adına genç leydileri sezona hazırlasada işini severek yapmaktadır.
Bir gün kestirme yoldan evine dönerken ağır yaralı bir adam görür,tam ne yapması gerektiğine karar verecekken yanı başında birisi belirir ve nefesi boğazında kalır,çonkü bu adam fazlasıyla iri,esmer tenli ve çatık kaşlı bir adamdır.
İkisi birlikte yaralı genci yakınlardaki kulübeye taşırlar,fırtına nedeni ile mahsur kaldıkları kulübede bir gece geçirirler... Ve Honoria yaralı gencin,ona yardım edenin kuzeni olduğunu öğrenir..
Ama ne yazıkki genç kurtarılamaz. Hem meçhul bir cinayetle karşı karşıya kalırlar hemde bir kulübede yalnız olarak yakalanırlar.
Sonuç olarak Şeytanın kendisi ile evlenmek zorunda hissetmesi Honorianın hiç hoşuna gitmez ve evlenmemek için gereksiz bir mücadeleye girişir..
Şeytan, Cynster dük'üdür.. Asla yenilmez bir soy alan Cynsterlar,birbirlerine son derece bağlıdırlar.
Şimdi Şeytanın önünde çözülmesi gereken iki sorun vardır; ilki küçük kuzeninin katilini bulmak,diğeride Honoria'yı evlenmeye ikna etmek ve onu cinayet araştırmasından uzak tutmak.
Konu bu şekilde başlar ve devam eder..
Okurken çok keyif aldım diyemem,seriye tek bir şans daha verip ikinci kitabıda okuduktan sonra kesin kararımı vereceğim...
SeRpiL....