Sineklerin Tanrısı

9 puan

En büyükleri 13-14 yaşında olan, atom savaşları nedeniyle güvenli bir bölgeye kaçırılmaya çalışılan bir grup çocuğun uçak kazası nedeniyle bir adaya düşmesiyle başlıyor her şey. Başlangıçta cennetten bir tasvir gibi görünen, Mercan Adası’na atıflar yapan bu ada, zamanla yiyeceklerin sınırlı meyve ağaçlarından, bir domuz sürüsünden oluşması nedeniyle yaşam ve iktidar mücadelesinin merkezi oluyor.
İnsanın ulaşabildiği her yer cehennemdir misali, cennet ada da zamanla cehenneme dönüşüyor. Büyüklerinden gördükleri şekilde demokrasi geliştiren, bir düzen kurmaya çalışan çocuklar arasındaki iktidar mücadelesi, sorumsuzluk, düzensizlik, yetersizlik, beceriksizlik gibi çeşitli insana özgü problemler, okurken kendinizi sorgulamanıza, “Ben olsan ne yapardım?” diye düşünmenize neden oluyor. Alegorik şekilde insanı ve insani duyguları inceleyen roman da aklın ve düşüncenin sembolü Domuzcuk, diktatörlük ve yönetme hırsının sembolü Jack, sağduyunun sembolü ise Ralph olarak çıkıyor karşımıza. Kitaba yerleştirilen sembollerin içi Mina Urgan’ın eşsiz sonsözüyle doluyor.

Kitabın ilk sayfaları, akıcı ve sade dili, size masal kitabı okuyorsunuz izlenimi verebilir, olaylardaki sertlik, aralara sıkıştırılmış semboller durumu değiştiriyor.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »