Serinin 3. Kitabıydı. Ama ben sıralamaya uymayarak direk 3’ten başladım, eksiklikte hissetmedim. Devam edecek miyim sorularına cevap, kesinlikle evet. Çünkü yazarın anlatımını ve karakterlerini çok sevdim. Eğlenceli, hareketli bir kurguya sahipti. Minerva’nın abilerini listeme aldım bile. Aile sıcaklığını Lisa Kleypas Hathaway serisinde ki kadar hissedemesem de yazar az da olsa yansıtabilmiş.
Giles ve Minerva ikilisine gelirsek, onları okurken gülmekten kendimi alamadım. Her konuşmaları bir olayın başlangıcıydı. Birbirlerine laf sokma çabaları bazen “savaşmayın sevişin” dedirtse de sinir bozucu değildi. Daha çok kahkaha atmama neden olduğunu söyleyeyim. Aralarındaki çekim de hissedilebilir türdendi. Ama tabi ki klasik bir kaçma kovalamacaya kucak açan bir ilişki de olduğunu bilin. Yine birbirlerine olan hislerin farkında olmayan bir adet çiftimiz ve yine bu hislerinin farkına varmalarına neden olacak kötü birkaç olaylar dizisi. Tek şikâyetim bu. İlla bir olay olacak ki ondan sonra ‘AA! ben bu kıza aşığım’ deyip itirafta bulunacaklar. Bu artık sıkıcı bir hal aldı benden söylemesi.
Kitapta ikilinin yakınlaşmasında sonra en çok ilgimi çeken yerler, Giles’in içişleri bakanlığına çalışan bir casus olması ve Minerva’nın anne ve babasının nasıl öldüğü. Bu son söylediğim hala gizemini koruyor. Gerçekten de nasıl öldüler? biri mi öldürdü? diye merak etmeden duramıyorum. Ve bu da gösteriyor ki serinin başına değil sonuna doğru okuyacağım kitapları. Ne yapayım merakımı engelleyemeyeceğim. Bu arada kitapta Giles’inde düşüncelerini okumak ayrı bir keyifti. Her iki karakterinde bakış açısını okumak aslında nasılda uyumlu olduklarını fark ettirdi.
Kitap orijinal kapak ama ben kitap kapaklarında insan yüzü olması taraftarı değilim. Bırakında hayal ettiğim kişilerin yüzünü ben seçeyim değil mi ama? Çeviride de her hangi bir sıkıntı yoktu. Yazarın anlatım tarzı ve kurgusu sayesinde su gibi aktı kitap. Uzun süre elimde tuttum çünkü okulun açılmasıyla yoğunluk arttı yoksa eminim siz 1-2 günde yalayıp yutarsınız kitabı. Bence bu seriye başlayın. 4/5
''O kadar güzel yalan söylüyorsunuz ki, nerdeyse beni bile inandıracaktınız bayım.''
''Ben de aynı şeyi sizin için söyleyecektim, tatlı balım,'' diyerek gülümsedi Giles.
''Bana bir daha öyle dersen, kendini bedeninde artık olmayan hayati kısımlarını ararken bulursun.''
Seri sıralaması;
1. The Truth About Lord Stoneville (2010) Bozulan Yeminler (Oliver-Maria)
2. A Hellion in Her Bed (2010) Yatağımdaki Serseri (Jarret- Annabel)
3. How to Woo a Reluctant Lady (2011) Sır Gibi Sakladım (Giles-Minerva)
4. To Wed a Wild Lord (2011) Vahşi Bir Lordun Kollarında (Gabe-Virginia)
5. A Lady Never Surrenders (2012) Son Çarem (Celia- Jack Pinter)
6. 'Twas the Night After Christmas (2012) Öyle Bir Geceydi ki (Pierce ve Camilla)
http://geceleylaktomurcuk.blogspot.com.tr/