SIR || Julie Garwood
Historical Hunters adı altında oluşturduğumuz Blog ekibin ilk yazar incelemesi, severek okunan ve bizlere göre İskoç beylerinin annesi olan JULİE GARWOOD...
Kendimizce en doğru kararı verdiğimiz ilk misafirimizi tekrar tekrar okumaktan büyük heyecan duyduğumu dip not olarak kayda geçirmeyi görev bilirim..
Yaklaşık dört yıl önce başladığım TARİHİ AŞK ROMAN sevdama en büyük katkıyı JG eklemiştir. Tahmini olarak okuduğum altı yada yedinci kitap olur kendisi ve bu yüzden bende ki yeri diğer yazarlara nazaran bir başkadır.
Ve doğal olarak arkası da çorap söküğü gibi gelmeye devam etti..
Ne iyi de etti :)
Kitapların paylaşımlarını kendi aramızda yaparken ( Blog dostlarım bu bir itiraftır! ) açıkcası hepsinde gözüm kaldı ben onların da yerine okuyabilirdim aslında..
Ama benim payıma düşen okuduğum üçüncü JG romanı SIR kitabı oldu.
Geçmişe yolculuk gibi geldi bana ve uzun zamandır görmediğim dostlarımla kısa süreli hasret giderdim.
SIR kitabı 3 kitaplık seriden oluşuyor ve gönül isterdi ki bir dördüncü kitap daha olsun. Nedenini karakterlerimizi okuyanlar bilir. Bizde kendimiz yazdık son kitabı... :)
Highlands' Lairds adı altında toplanan bu 3 güzel hikayenin birinci kitabı;
1. SIR (Şuan okumaktasınız:)
2. FİDYE (Kitap Yorumu için tıklayınız)
3. AŞK SENİ DE VURUR (Kitap Yorumu için tıklayınız)
Son kitap ile seri tamamlanıyor ve her bir karakterimizle ilgili gelişmeleri okumaktan ayrıca büyük keyif alıyoruz..
Dip Not: Seride 2. Kitabın incelemesi için illedekitap! bloguna lütfeeeennn
Hikayemizin konusuna gelince;
Judith çocukluk arkadaşına doğumunda yanında olacağına dair söz vermiştir. Tek sorunun bir İngiliz olduğunu düşünür ama açık sözlülüğü deli cesareti çok konuşması başına olmadık sorunlar getirir.
Kızımıza not: Korkusuz kızımız düşman topraklarına kız kardeşi saydığı arkadaşı için bile gitmeyi göze alabiliyorsa başımızın üstünde yerin var bacım....
Arkadaşı Frances Catherina’nın doğumuna az kalmıştır ve bir an önce Judith’i yanına istemektedir. Sınırın geçileceğinden bu görevi Maitland bey’i Iain Maitland üstlenir
Iain karşısında sözünden dönmüş bir leydi beklerken gördüğü manzara karşısında adeta büyülenir.
Üstelik İskoçya topraklarına bir an önce gitmek için heyecan duyan bir leydi ile karşılaşır.
Iain sekiz gün süren yolculuk boyunca kendini Judith’in çekiminde bulur.
Aşka inanmayan sevgili bey’imiz Iain, kardeşinin karısı için “Cehennem ateşlerinde yürümesini” o kadar gülünç bulur ki o duruma düşmemek için kendine söz verir.
Judith İskoç tapraklarına geldiğinde İngiliz olduğu gerçeği hoş karşılanmaz. Her ne kadar Iain ve adamları tarafından kabul edilse de kendini daha çok insana kabul ettirmek için uzun yol kat etmesi gerekmektedir.
Üstelik sakladığı SIR yüzünden gönlünü kaptırdığı Iain’a daima uzak kalacaktır.
Peki bu SIR onların evlenmelerine, birbirlerini sevmelerine engel midir?
Bu SIR’ın azılı düşmanları ile ilgili olması Iain’ı durduracak mıdır?
Ve Iain “Cehennem ateşlerinde yürmeyi” göze alabileck midir?
Bunların hepsi kitabın içinde saklı.
Mini mini alıntı :)