Fantastik kitaplar en sevdiğim türlerden biridir. Bir de tarihi aşk romanlarıyla birleşince tadından yenmiyor.
Konusundan bahsedecek olursam, perilerin, ki bahsettiğim periler öyle tatlı değil de daha ölümcül ve daha şehvetli, ölümlü bir adamdan intikam almak için gelecekten bir kadını geçmişe getirmelerini konu alıyor. Bir anda kendini Hawk'ın gelini Janet'in yerinde bulan Adrianne, New Orleans'da büyümenin de etkisiyle neler oluyor düşüncesi yerine ne yapacağım, buradan nasıl kurtulacağım sorularıyla hareket ediyor. Hawk ise, kendisine ilk defa hayır cevabı veren ve her seferinde reddeden bir kadınla karşılaşınca, ondan etkilenmemesi çok da zor olmuyor.
Sisli Dağların Ötesinde, uzun zamandır okumayı beklediğim bir kitaptı. Beklediğime değdiği gibi, bazı noktalardaki eksiklikleri belirtmeden geçemeyeceğim.
Öncelikle çeviriden mi kaynaklı yazarın dilinden mi bilmiyorum ama ilk başlarda, bazı kısımlarda anlam karmaşası yaşadım. Olaylara pek giremedim. Yavaş yavaş okunması gereken bir kitap birden hızlı giderseniz karışıyor bazı şeyler.İkinci olarak konuşmalar sırasında bazı yerlerde tırnak işareti kullanılmamış normal bir paragraf gibi yazılmış. Bu da düzeltilmesi gereken bir hata.
Saydıklarım dışında, yine de şans verilmesi gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum, kitabın ayrı bir büyüsü var çünkü. Serinin devam kitaplarında aynı şeylerle karşılaşmam umarım.