Söylemeyeceğine Söz Ver kitabı göz yaşları ile okundu, bitti. Kitabın başlarında yazarın dili biraz tuhaf gelmişti, farklı fakat akıcı bir dili var. Okudukça alışıyorsun ve elinden bırakmak istemiyorsun.
Söylemeyeceğine Söz Ver ilginç bir kitaptı. Değişiti... Güzeldi... Hüzünlüydü...
Aslında bu roman bir hayalet hikayesi. Yada Çöl Gülü ile Patates Kız'ın dostluğunun hikayesi...
Kate 10 yaşındayken en yakın arkadaşı Del öldürülüyor. Hiçbir zaman kimin yaptığının bulunamamasının yanısıra bır çok sır da saklı kalıyor. Ve aradan geçen 30 yıldan sonra başka bir küçük kızın aynı şekilde öldürülmesiyle, Kate hem bir çok sırrı ortaya çıkarıyor hemde katili bulma arayışına giriyor. Ve ona bu konu da yardım edense; Del !!! Yani Del'in hayaleti !!! Çok... İlginçti... Sanki gerçek... Yazar çok iyi kurgulamış. Okurken hiç sıkılmıyorsun.
Katile gelince, o kısım benim için tam bir şok oldu. Öğrendiğim de verdiğim tepki şuydu ; - Yok artık, Yuuuh ! .. ;););) Şety başta katilden azıcık hoşlanmış, ah canım zavallıcık o da öyle biriymiş ne yaparsın demiş olabilirim de... :):):) Neyse...
Ben bu kitabı çok sevdim ! Söylemeyeceğine Söz Ver bir masaldı... Bir hayalet hikayesi.
'' Hayaletlere inanır mısın? ''
Herkesin bir hayaleti yok mudur? Geçmişimizde ki her hata geleceğimizde ki hayalet olmaz mı?
İşte bu sorular sorulduğunda kendiğine verebildiğin cevapta dürüstsen bu kitabı okuyupta beğenmeyecek tek bir kişi düşünemiyorum.
Kitabı herkese okumasını tavsiye ederim ..!