Kasım ayının son kitabı ile geldimm. Türü fantastiktir diye aldığım kitap beni hüsrana uğrattı. Kapağı ben fantastiğim diye bas bas bağırıyor; içeriği ise bambaşka bir şey anlatıyor.
Troy Brennan, kendisine yapılan yanlışları asla unutmayan ve yanlış yapanların hesabını kendi yöntemiyle kesen Tamirci lakaplı İrlanda mafyasının içinden biri.
Sparrow Raynes, uysal gibi görünmesine rağmen aslında hakkını savunan bir asi, bir anda hiç ummadığı biriyle kendi isteği dışında evlenmesiyle hayatının rotası şaşıyor.
Neden kendisiyle evlendiğini, amacının ne olduğunu bilmeden olayların akışına bırakıyor kendisini.
Kurgu güzeldi daha doğrusu okumayı sevdiğim türdendir. Ama olayların çok uzaması ya da birbirini tekrarlaması mı bilmiyorum ama ben okurken o kadar zevk alamadım maalesef.
Kitabın genel olarak yorumları güzel olsa da ben okurken sıkıldım açıkçası.
--------------
#alıntı
“Artık Sparrow Brennan’ım,” diye düzeltti beni. “Senin kâbusunken Raynes’tim.”
“Asla bir kâbus olmadın, ilk başta iştin…” Gülümseyerek parmaklarımı karnının üzerinde dolaştırdım. “Ve bir noktadan sonra zevkime dönüştün.”
Elini benimkinin üzerine koydu ve parmaklarımı sıkıca tuttu. “Peki, şimdi neyim?”
“Şimdi benim evimsin.”