"Suç toplumsal düzenin bozukluklarına karşı bir protestodur."
Kitabı İş Bankası yayınlarından Mazlum Beyhan çevirisi ile okudum. 687 sayfa olan kitap betimlemeleriyle öyle gerçekçi bir hal alıyor ki, romanın baş kahraman ile insanı bütünleştiriyor. Kitabın sayfalarını çevirdikçe, insanların en dayanılmaz acılarını yüreğinizin en derinliklerinde hissediyorsunuz. Dostoyevski, karakterleri öyle gerçekçi betimlemiş ki, bazı karakterleri sıkıca bağrınıza basıyor, bazılarından nefret ediyor, belki de tiksiniyorsunuz. Sanki her şey o anda yaşanıyor ve her şey gerçekmiş gibi.
Dış dünyanın sığlığına kapılan romanı başka bir sahaya çeken, insanın iç dünyasına inen, ruhunun
girdaplarında dolaşan Dostoyevski, bu romanında insanın çekebileceği bunca acı ve bunalımların en ağır ve katlanılmaz gibi görünenlerini en ince ayrıntılarına dek irdeleyip işlemiş.
Hep düşünmüşümdür; neden yazarlar, sanatçılar diğer bilim insanlarından daha çok bilinir, konuşulur, okullarda edebiyatçıları öğreniriz de, ne bileyim fizikçileri, kimyacıları, psikologları vs öğrenmeyiz diye. Ta ki 'Suç ve Ceza' romanını okuyana kadar. Bu romandan anlaşılabildiğine göre Dostoyevski, Freud'dan önce bilinçaltını kurcalamaya başlamış, kriminolog Ferri'ye, filozof Bergson'a kadar pek çok bilim insanından da çok derinliğe sahip ve bu bilim insanlarının çoğunu etkilemiş. Einstein sadece Einstein'dir, ama Dostoyevski hem Einstein, hem Froud, hem Ferri'dir, hem de Bergson'dur. Artık anlamışım ki -gerçek- yazarlar, sanatçılar toplumun en önemli değerleridir ki topluma yön vermesi gerekenler de bunlardır diye...
"İnsanlar ikiye ayrılır, sıradanlar ve olağanüstüler. Birinci bölümdekiler hep bugünün, ikinci bölümdekiler hem yarının efendileridir. Birinciler dünyayı korurlar ve onu sayıca artırırlar; ikinciler dünyayı hareket ettirler ve onu bir amaca doğru yöneltirler... Ceza, suçu başka bir zamana daha şiddetli bir şekilde ertelemekten, hatta suçu azdırmaktan başka bir şey değildir... Ceza kaldırılabilir; ama suç insanın içinde sonsuza kadar yaşar... İnsan Tanrı değildir ve dolayısıyla eylemlerinde özgür değildir. "