İlk 8 öykü Alacakaranlık Kuşağı tarzında ama biraz daha soft sonlarla biten mükemmel lezzette öyküler. Özellikle "Karanlıkta" ve "Kendi Üzerine Kapanan Köle Hakkında" öykülerinin tadı bambaşkaydı. Son öyküye kadar yazar, bir gitaristin şarkı ortasında attığı solo gibi kendi kelime ve cümle sololarını okuyorsunuz. Ağdalı cümlelerle yazılan küçük öyküler sıkmadan sizi içine çekiyor (ki ben ağdalı cümlelerle dolu öykü ve romanları asla sevmem). Finalde "Tanrı Beni Görüyor mu?" öyküsü tadı damağınızda kalan kitabın müthiş finalini yapıyor...
Öykü severlere tavsiye ediyorum...