Kitap bana göre hiç büyütülecek abartılacak bir kitap değil. Ancak benim derdim daha çok Bukowski'nin kitabın ön sözünde yazdıklarıyla ilgili. Kendi yüzeysel gerçekliğini, dünyanın tüm gerçekçiliği gibi ele alıp, onu yücelterek diğer gerçeklikleri yalan bulması, Bukowski'nin yüzeysel bir insan olmasından başka türlü açıklanamaz. Yani siz aç kalıp, 4 gün sürekli portakal yememiş, bir kadınla sevişmeye çalışırken bunu becerememiş ve siz o kadını severken kadın başkası için ağlamıyorsa bu pek de gerçekçi değil Bukowski'ye göre. Tolstoy ve Shakespeare'nin ince ve derin acıları Bukowski'ye göre yalandır, çünkü o bir tek Amerika'nın sığ gerçekliğini gerçek sayar.