Sterling Harlow yani meşhur Devonbrooke Şeytanı küçükken amcası Devonbrooke Dükü'ne satılmıştır. Dükün varisi yoktur tek bir kızı vardır. Sterling'in babasının da kumardan dolayı çok borcu olduğundan böyle bir anlaşma yapmışlardır. Annesi istemese çok üzülse de oğlunun geleceği için kabul etmiştir. Sterling çok düşkün olduğu annesinin bunu kabul etmesini hazmedememiş ve yıllarca annesi ile konuşmamıştır. Annesi senelerce mektup yazmıştır Sterling ise birini bile açıp okumamıştır. Yıllar sonra dük olduğunda ise annesinin öldüğüne dair bir mektup alır ve kendisine kalan evi almaya, uğruna oğullarını sattıkları evi görmeye gider.
Sterling annesinin evine giderken yolda bir kaza geçirir ve ormanda baygın bir şekilde bir güzel tarafından bulunur. Onu bulan güzel ise Laura Fairleigh.
Laura bir papaz kızıdır. Anne ve babasını evlerinde çıkan bir yangında kaybedince Sterling'in annesi onu ve iki kardeşini yanına almıştır. Kadın ölürken Laura yirmi bir yaşına girdiğinde eğer evli ise ev ona kalacaktır. Bu evden başka kalacak yerleri olmadığından ve kendisinden başka düşünmesi gereken kardeşleri olduğundan Laura'nın evlenmekten başka çaresi yoktur.
Yirmi bir yaşına üç haftadan az bir süre vardır ve tek istediği bir erkektir bu yüzden ormanda bulduğu yakışıklı adamın hafızasını kaybettiğini fark edince nişanlısı olduğunu söyler ve olaylar başlar.
Laura Sterling'i tam hayallerinde ki erkeğe çevirir hatta babasının mesleği olan papazlığa bile başlatacaktı. Nişanlılık döneminde ikili yakınlaşmaya birbirinden etkilenmeye başlar hatta düğünlerin de çokta mutlulardır ama birden her şey tam tersine döner kayıp hafıza yerine gelir.
Uzun zamandır yazarın bir kitabını okumamıştım bu kitabı keşke bu kadar geç okumasaydım.
Sterling'in çocukluğunda yaşadıklarının onu sert bir adama dönüştürmesi içten içe hala acı çekmesi, sevgiye aç halleri bu kabuğundan uzun süre çıkamayışı, var olan aşkı kabullenme süreleri, bu sürede yaşadıkları, verdikleri mücadele çok güzeldi. Hem hüzünlendiren hem eğlendiren bir kitap. Her karakter öyle özgün ve güzeldi ki sevmediğim biri olmadı kitapta. Başlarken sıradan bir konusu var diye düşündüm ama kesinlikle öyle olmadı akıp gitti kitap.
Laura'nın kız kardeşine çok güldüm Sterling'i öldürme maceraları, Sterling'in kızarmış hamur tatlısından çektikleri okurken çok eğlendim. İkinci bir aşkta vardı kitapta az yer alsalar da sevdim onları da. Kitapta ne eksik ne fazla vardı ben bayıldım.