Her ne kadar geç tanışmış olsam da Judith'lerden, Julie'lerden sonra ardı ardına tarihi-romans okuyamaz oldum. Her okuduğum kitapta aynı sahneler, birbirine benzer olaylar, zengin asil beyefendiler falan filan bir yerde artık bunalıyor insan ve okumaktan soğuyor. Çok severek başladığım bu türü kaybetmemek amacıyla da başta söylediğim gibi peş peşe tarihi romans okumamaya dikkat ediyorum. Araya genelde fantastik katıyorum ki gerçekten oksijen gibi geliyorlar bazen. :)
Her neyse, kitaba geçeyim artık. :) Lisa ablamızın şu ana kadar tek kitabını okumuş olarak (Sevgim Sana Ait) doğal olarak kitapları hakkındaki düşüncelerim tam oturmamış halde. Ama çok sevilen bir yazar olduğunu, övüldüğünü biliyorum. Özellikle Ben Böyleyim kitabı çok seviliyor. Her neyse, kitabın yayın duyurusunu gördüğüm gibi kapağa hayran olmuş idim -olmamak mümkün mü?- O günden beri almak istemiştim. Sonunda elime geçmiş ama ne hikmet bir anda hevesim kaçmış sanırım kitaplığıma yerleştirdim ve başka bir kitaba gitti elim okumak için. -Bazen aklım o kadar karışıyor ki hangi kitabı okusam diye- Sonra bir yoruma rastladım, okumaya karar verdim birden ve yaklaşık bir buçuk gün içinde bitmiş oldu kitap.
Bittikten sonra geride kalan çok bir etkisi olmadı bende ki anında başladığım yeni bir kitaba hemen yoğunlaşabildim. Sadece keyifli vakit geçirdim diyebilirim. Ne çok güzeldi ne kötü... Ama üzüldüğüm tek şey ve belki de bu yüzden bu kadar uzun yazmama sebep olan şey: yapılan yorumların etkisinde kalarak bir kitaba böyle çoo~k büyük umutlarla başlama hatasına düşmem. :)
Bundan sonra zorunda kalmadığım sürece kitap yorumlarını incelememeye karar verdim. Bakalım ne kadar dayanabileceğim. :)
Aaa~! ama bu yorumu okuyup da kafa karışıklığına uğrayanlar olursa -umarım olmaz- puana baksınlar efendim, puanım hiç de fena değil yani ;)