Bu sıralar gündemimizde olan salgından ülkemizin de etkilendiği ve hızla artan sonuçlar sonucunda #evdekaldığımız süreçte kitap okumaya devam.
Yazarın farklı bir hikayesine tesadüfen wattpad adlı sosyal platformda rastlamış ve okudukça keyif almıştım. Ve yazarın basılı kitabı olduğunu görünce de vakit kaybetmeden alıp okudum.
Kamer, acı dolu bir geçmişin gölgesinde intikam umuduna sarılarak yaşayan ve önündeki beyaz sayfayı bile intikamı uğruna harcamak üzere olan bir genç adam.
Aymira, geçmişi acı dolu sevgisizlik içinde güven duygusundan yoksun yaşayan ve bir gecede karşısın çıkan sırlarla dolu genç adamın akışına kapılmak üzere..
Kamer ve Aymira’nın hikayesi nasıl bitecek?
Geçmişin gölgesinde mi?
Geleceğin ışığında mı?
Kitabın devam kitabı da yeni çıktı ve ben bu ikilinin hikayesinin sonunu görmek için en kısa sürede devam kitabını alıp okuyacağım.
------------------
#alıntı
“Ne sevmesi, sevmek ne?
“Niye ki? Sevgi güzel bir şey. Seni ayakta tutar.”
Öyleydi zaten. İnsan kalbi attığı sürece yaşardı. Bu bir insanı sevmekten ibaret değildi yalnız. Kuşu, köpeği hatta aynaya baktığında karşında gördüğün kişiyi bile sevmekti.
Tekrar bana döndü, bu sefer sırtını duvara yaslayıp parmakları arasındaki sigarayı bana gösterdi. “Beni ayakta tutan şey bu,” deyip yüzünü ekşitti. “Ben bilmem sevmeyi, bir içtiğim sigara bir de soluduğum hava.”
#alıntı2
Ben artık Kamer’in Diana’sı ya da bukalemunu değildim. Bunlar benim hayatımda hep bir iz, hep bir hatıra olarak kalmaya devam edecekti çünkü o olmadan bunları duymamın da, yaşamanın da bir anlamı yoktu. O varken Diana vardı, o varken bukalemun vardı. O yokken ben sadece Aymira’ydım. O yokken ben yine kalkanları altına sığınan güçlü olmaya çalışan savaşçı kızdım.