Kitap kokusunda hayatları vardı, yaşanan haksızlıklara, iyi bir bilince sahip olmanın, sağlam bir duruşa sahip olmanın getirdiği en anlamlı söz ‘’Kitap Kokusunda Hayat’tı’’
Bu kuşak kitap kokusunda sığ düşüncelere karşı yeni bir hayatın temellerini atarken birileri yakmak ve yasaklamakla meşguldü.
Kitap kokusundan korkan zihniyet tek tip bireyler yetiştirmek için düğmeye basmıştı.
Yakılan kitapların külleri kaldı geride, kitap kokusunda yeni bir hayatın temellerini atmaya çalışan kuşağın çığlıkları bastırıldı hücrelerde.
Hakkını aramayan, okumayan, sorgulamayan bir kuşağın temelleri atılmıştı.
Sessizlik hakimdi şimdi.
Egolarının peşinde koşan bireylerle doluverdi hayat. Ben sözcüğü daha fazla kullanılır oldu.
Ama unutulan bir şey vardı ego duygusunu tatmin ettiğini sanan kuşak aslında bir başkasının istediğini yapıyor ve onu mutlu ediyordu.
Bir kuşak daha vardı ki bu kuşak bir zamanlar inandıkları fikirlerin mücadelesini veren bireylerin düşüncelerini daha iyi anlayıp bu düşünceler üzerine bir şeyler koyup kendisinden sonra gelecek kuşağa anlatmak yerine bu bireylerin isimlerini daha fazla slogansal bir dille getirmeyi bir fikrin mücadelesi saydılar.
Bu insanların resimlerinin basılı olduğu tişörtler giymek, kolyeler takmak, bu insanların mücadelesini anlatan kitapları ellerinde taşımak ve kitaplıklarında bulundurmak, kartpostallarını odaya asmak…
Hayattan alacağı olan bir kuşak kitap kokusunda yeni bir hayat sunarken bir kuşağa acılarını, sevinçlerini, hüzünlerini kitap kokusuna sığdırırken.
Her bir kitaba yeni bir heyecanla başlayan bir kuşağın heyecanını kaç kuşak yaşıyor şimdi?