Fena... Çok fena...
Sanırım bazı duygular ancak bu kadar iyi ve yoğun anlatılabilir. O kısacık hikayede yaşanılan ve kelimelere ve cümlelere dökülenleri ucundan kıyısından illaki yaşadık, yaşıyoruz ya da yaşayacağız.
Genç bir delikanlının yaşarken ki coşkusu, bir annenin evladıyla ilgili kötü bir haber alma endişesi, acı haberle yüzleşmesi, yaşadıkları, hissettikleri ve hatta hissizliği öyle yoğun aktarılmış ki; tarifi kısa cümlelerle anlatmanın imkanı yok. Çok etkilendim.
Kimi kitaplar vardır, ileride bir kez daha okumak isteyeceğiniz. Aynı lezzeti bir kez daha tatmaktan keyif alacağınız. O lezzette bir kitap lakin yaşanılanlar o kadar yoğun ve acı aktarılmış ki; o hüznü, o kalp burukluğunu bir kez daha okurken yaşamak pek tercih edilesi değil.
Okumadıysanız okuyun.
Öyle olmasa dahi yaşam öyle bir süreç ki; o tarifi pek az mümkün olan acılarla yüzleşiyoruz zaten.