Carrie Slayton prestijli bir gazetede işe alınınca çok sevinmiştir. İki sene sonra artık öyle hissetmez. Ona cemiyet sayfası verilmiştir. İşe alındığında eninde sonunda daha ağırlığı olan makaleler yazacağı söylenmiştir. Fakat şimdiye kadar bu olmamıştır. Carrie kapana kısıldığını, yeterince takdir edilmediğini hisseder. Tanıdığı, sevdiği her şeyi geride bırakmıştır. Sosyal davetleri haber yapmakla meşgul olduğundan sosyal hayata ayıracak pek fazla vakti yoktur. Arada sırada erkeklerle çıkar ama henüz kalbini arttıracak biriyle tanışmamıştır. Amacı bir gazeteci olmaktır. Gerçek haberler ve ilginç insanlar hakkında yazan gerçek bir gazeteci olmak ister. Değişiklik yapmayı kafasına koyar. Kendisini kanıtlamak için bir fırsat verilmediğinden işinden ayrılmaya karar verir. İstifasını vermeye gittiğinde patronu Finn Dalton'ı bulup röportaj ayarlamasını, yayınlayabileceği bir yazı yazmasını ister. Onu bulma ihtimali çok düşüktür. Evrendeki bütün gazeteciler onunla röportaj yapmak ister. Eğer bunu başarırsa cemiyet sayfasından alınacak istediği işi alacaktır. Finn'in kitabı yedi aydır çok satanlar listesindedir. Carrie yazarı daha önce hiç duymamıştır. Yazarı görüp onunla tanışan olmamıştır. Hakkında bilinen tek şey Alaska'daki bir gölün kıyısında yaşadığıdır. Carrie uzun bir uğraştan sonra Finn'in annesine ulaşır.
Finn'in annesi Finn küçükken onu ve babasını terk etmiştir. Oğlunun da gelmesini istemiştir fakat Finn babası ile kalmayı seçmiştir. Babası annesini hayatlarından tamamen çıkarmıştır. Tekrar evlendiği içinde annesini affetmemiştir. Carrie Finn'in annesi ve arkadaşının yardımı ile Finn'in evine gitmeyi başarır. Gider gitmez büyük bir fırtınayla karşılaşır. Finn'in arkadaşı hemen almaya gelemeyeceği için orada kalması gerekir.
Finn yalnız olmaktan hoşlanır. Kadınlara güvenmez. Annesi onları terk edince babasına olanlar ve evli olduğunu saklayan sevgilisi ile yaşadıklarından sonra kadınların vefasız olduğuna inanır. Kitabını yaban hayata olan sevgisini paylaşmak, yalnız saatlerini doldurmak için yazmıştır. Bu kadar büyük bir başarı elde edeceğini tahmin etmemiştir. Carrie'i görmezden gelmeyi düşünürken ondan gözünü alamaz. İkili birbirinden çok etkilenir. Veda vakti geldiğinde üzülerek ayrılırlar. İkili birbirini düşünmeden duramaz. Aramaya, yazışmaya başlarlar. Finn dayanamayıp Carrie'nin yanına gider fakat herkesin aralarındaki farklılıkları söylemesi probleme sebep olur. Neyse ki çok sürmeden akıllanırlar ve hayatlarının en güzel Noel'ini geçirirler.
Çok keyifli, güzel bir kitaptı.