İlk kitapta Bianca'ın evine babası gelmiş ve annesini öldürdüğünü kimseye söylememesi için tehdit edip dövmüştür. Bianca bu olaylar ve James ile yaşadıklarından sonra ayrılma kararı alır.
Hastaneden çıkalı bir ay olmuş yaraları yavaş yavaş iyileşmiş ama James ile hala görüşmemiştir. James ise aramaktan vazgeçmez ve sonunda Bianca'ı görüşmeye ikna eder. Görüştükleri an ise eski hallerine dönerler. Fakat bu kez duyguları tamamen farklıdır.
James ilişkilerini saklamak istemez, aynı evde yaşamak, hayatını paylaşmak ister, evlilik çocuk fikirlerini bile geçirir.
James tamamen aşık bir erkek. Bianca'a bir şey olursa yaşayamaz, onun için yapamayacağı yok, zarar vereni öldürür durumuna gelir. Bianca ile sürekli ilgilenip, şımartır hediyelere boğar, vermeyeceği taviz yok, yeter ki istesin.
Bianca ise sevdiğini anladı ama yaşadıklarından dolayı birlikte yaşamak, evlilik onu korkutur. Hala güven problemleri var ve emin olamaz. James''in yaptıklarına rağmen sevdiğini dile getirmemesini takar. James'in yanında her gördüğü kıza birlikte oldun mu diye sorar ve James'in cevabı hep aynı. O kadar çok eski ilişkisi var ki bitmiyor.
Kitap ikilinin birlikteliği,kıskançlıkları, ilişkilerini duygularını anlamaları, verdikleri kararlar ile geçti. Bianca'nın ilişki istemeyen, masum kız hallerinden tabi ki eser yok. Bu tarz kitaplarda bu durum olmazsa olmaz.
İkili ağlamaktan çekinmiyor. James'de bunu yapıyor. Yerine göre sert yerine göre sulu göz bir erkek.
Ayrıca James'in kalbinin üstüne Bianca yazdırması çok hoştu.