Yazarın Türkçe'ye çevrilen dördüncü kitabı olan Zümrüt Şelaleleri'ni de okuyup bitirmiş olmanın keyfini yaşıyorum. Kitabın adı, kapağı, anlatım dili ve kurgusu her zamanki gibi çok iyiydi. İlk başlarda biraz durağan biri girişi olduğu izlenimine kapılmış olsam da ilerleyen sayfalarda yine her zamanki gibi, eski ile yeni yaşanmışlıkların birleşiminden oluşan gizemler, sırlar,aşk, entrikalar okuyucuyu sarıp sarmalıyor. Güzeldi, okunasıydı. Tavsiye ederim.