kimseden ses gelmemiş.
halbuki anakara üzerine en az istanbul kadar konuşulası bir memlekettir. sessiz sakin kendi halindedir çoğunlukla anakara tayfası fakat sağlam hikayeleri vardır her birinin. güvenpark vardır, tunalı vardır, sakarya, kurtuluş, ... yürüyerekten gidersin herbirine. bir çay bir simit mis gibi kahvaltıdır.yapılamayan yolları, metrolara hep bir ağızdan kızgındır anakaralı. lakin kışın kar yağınca ne kızgınlık kalır ne de sinir. yufka yüreklidir şehrimin insanı tüm o sert bürokrasiye rağmen. sonbaharları da güzeldir hem. cümlelere sığmayacak kadar güzel.
sağlıcakla.
Ama serzeniş etkili olmuş. Birden beş kişi olmuşuz. (Gerçekten 1'den 5) :)
:) 6 bile olmuşuz huu :)
serzenişten önce olmuştuk 5, serzeniş evvelinden hissedilmiş diyelim :)
ankara'nın puslu havalarıdır benim vazgeçemediğim.. ne güzeldir şehrin üzerine örtülen kurşuni örtü.. öyle bir ısıtır ki insanın içini.. elde çay, battaniye altında seyredilen belgin doruk-ayhan ışık filmleri gibi.. :)
biraz kıpırdanma olmuştu, yine durduk, niye? sükutta anlam arayanlardanız herhalde.. :)
ben değilim sükutta anlam arayanlardan :)
aslında ben değneğimi sakladım epeydir.. sus ve rahat et! :) yaşla ilgili olsa gerek..
susmak bazen gizli bir zafer kazanmak gibidir. yani bana hep öyle gelir. yüzlerce cümle etsem bazen anlamaz da kimse, sustuğum vakit herkes derman olmaya çalışır bana. bilmiyorum yaşla ilgisi var mı? ama insanlarla, kırgınlıklarla çok ilgisi var sanırım.
yalnız çok ciddileştim ben :)
ne kadar konuşursanız konuşun, duymamaya niyetlenmişse karşınızdaki insan/lar..yani sesinizin duyulmadığını hissettiğinizde susarsınız.. sözün anlamını yitirdiği ve yavaş yavaş bittiği yerdir bu nokta.. haklısınız, insanlar ve kırgınlıklardır çoğu zaman sebep.. bazen de hayatın bizatihi kendisi.. yaş mı? en az sözle en çok şeyi anlatmaya çalışmak derdine düşürüyor insanı yaş.. ya da benim gibi bazı insanları :) ki bu da anlamı getiriyor beraberinde bana kalırsa.. az ama anlamlı sözler.. (grup ciddiyetten infilak etmez umarım :)