Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
" Eve yürürken madalya cebimdeydi... Albay Sussex'de kimdi?
Herkes gibi sıçmak zorunda olan biri.
Herkes sisteme uyup içine girebileceği bir kalıp bulmak zorundaydı.
Doktor, avukat, asker - ne olduğu mühim değildi.
Kalıbını bulduktan sonra ileri doğru gitmeye çalışıyordun.
Ya bir kalp bulurdun kendine, yada açlıktan ölürdün"
Ekmek Arası
Üzülme evlat! Kaybettiklerin kurtulduklarındır belki.
"Birkaç yıl önce dinle ilişkimi kesmiştim. Gerçek olduğunu varsayarsak insanları aptallaştırıyor veya aptalları çekiyordu. Gerçek değilse, aptallar daha da aptaldılar." Ekmek Arası
Hayatınızdaki odunlar yalnızca cehenneminize yakıt oluyor. Biriktirmeyin dostlar!
"Saçmalık, yaşamak, beklemek, aramak.Düşünmekten beynim ağrıyordu.
Bir kere aşık olmuştum, ilk gençlik rüyalarımı görmeye başladığım yıllarda.
Irene bizim yanımızdaki evde yaşardı.Onun yanında kalbim zonklardı.Sonra en yakın arkadaşımla kırlara gittiler.O gün vazgeçtim sevmekten."
PİS MORUĞUN NOTLARI
"Beynime bir soluk hava çekebilmek için savaşmaktan bıktım. Yıllarca insanlardan kaçmamın nedeni bu, ve onlarla görüşmeye başladığımdan beri inime dönme zamanının geldiğini hissediyorum."
PİS MORUĞUN NOTLARI
Ben zengin çocukların patinaj çekerek parlak renkli elbiseler giymiş kızları götürmelerini izlerken, o beni onların elit havası belki bana da bulaşır düşüncesiyle yollamıştı o liseye. Yoksulların genellikle yoksul kaldıklarını öğrenmiştim oysa. Zenginlerin yoksullardan gelen pis kokuyu aldıklarını, bunu biraz da eğlendirici bulmayı öğrendiklerini. Gülmek zorundaydılar, çok korkunç olurdu yoksa. Bu şekilde davranmayı öğrenmişlerdi. Asırların deneyimine sahiptiler.
Kahkahalar atan çocukların parlak arabalarına bindikleri için asla affetmeyeceğim o kızları. Ellerinde değildi tabii ki, ama yine de belki diye düşünüyor insan... Ama hayır, belkiler filan yoktu. Varlıklı olmak zafer demekti ve zafer tek gerçekti.
Hangi kadın bir bulaşıkçıyla yaşamayı seçer?
Lise yaşantım boyunca ilerde ne olacağımı düşünmemeye çalıştım. Bu düşünceleri geciktirmek daha cazipti.
EKMEK ARASI
Ama yine de gördüklerimin göründüğü kadar basit ve hoş olmadığını biliyordum. Bütün bunlar için ödenen bir bedel, kolaylıkla inanılabilir bir yapaylık vardı. Çıkmaz sokağa atılan ilk adım olabilirdi bu. Orkestra çalmaya başladı, kızlarla oğlanlar dans ediyorlardı yine. Önce altın sarısı, sonra kırmızı, mavi, yeşil ve tekrar altın gölgeler saçan ışıklar dönmeye başladı. Onları izlerken, bir gün benim dansım başlayacak, dedim kendi kendime, o gün geldiğinde onlarda olmayan bir şeye sahip olacağım.
EKMEK ARASI
"Zengin oldukları için suçlayamazsın onları," dedi Jimmy.
"Hayır, ailelerini suçluyorum."
"Ve büyükbabalarını."
"Evet, yeni arabalarını ve güzel sevgililerini almaktan mutluluk duyarım, toplumsal adalet s..imde bile olmaz."
"Evet," dedi Jimmy, "insanlar adaletsizliği sadece kendi başlarına gelince düşünüyorlar."
EKMEK ARASI