2007 Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen Doris Lessing, dört kısa romanını bir araya topladığı kitabında insan olmanın gerçeklerini aramaya devam ediyor.
Büyükanneler:
Yakın arkadaş olan iki kadın birbirlerinin oğullarına aşık olurlar ve bu ilişkiler uzun yıllar devam eder. Kadınlar, orta yaşın sonlarına gelmeleriyle bu ilişkilerin bitmesine karar verirler, ama yine de ilişkilerin bedelini ödemekten kurtulamazlar.
Victoria ve Staveney Ailesi:
Fakir ve siyah bir kadının orta sınıf beyaz bir adamdan evlilik dışı bir kızı olur. Kızının daha iyi hayat şartlarına sahip olmasını dileyen kadın, onun babasına yakın olmasını ister, ama sonra kızının kendisinden tamamen kopup beyaz dünyayı tercih edeceğinden korkmaya başlar.
Bunun Sebebi:
Yaşlı On İki, çökmek üzere olan bir uygarlığın yönetici sınıfının hayattaki son üyesidir. Mükemmel bir yönetim biçiminin geliştirilmesini, ama buna rağmen sistemin çöktüğünü anlatır.
Aşk Çocuğu:
İkinci Dünya Savaşı sırasında bir İngiliz askeri, gemisi Cape Town'da birkaç günlük bir mola verdiğinde orada tanıştığı evli bir kadına âşık olur. Bu aşkın bir geleceği olmadığını bilmesine rağmen, bu birlikteliğin sonucunda bir çocuğun doğduğundan da emindir.
2007 Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen Doris Lessing, dört kısa romanını bir araya topladığı kitabında insan olmanın gerçeklerini aramaya devam ediyor.
Büyükanneler:
Yakın arkadaş olan iki kadın birbirlerinin oğullarına aşık olurlar ve... tümünü göster
2007 Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen Doris Lessing, dört kısa romanını bir araya topladığı kitabında insan olmanın gerçeklerini aramaya devam ediyor.
Büyükanneler:
Yakın arkadaş olan iki kadın birbirlerinin oğullarına aşık olurlar ve bu ilişkiler uzun yıllar devam eder. Kadınlar, orta yaşın sonlarına gelmeleriyle bu ilişkilerin bitmesine karar verirler, ama yine de ilişkilerin bedelini ödemekten kurtulamazlar.
Victoria ve Staveney Ailesi:
Fakir ve siyah bir kadının orta sınıf beyaz bir adamdan evlilik dışı bir kızı olur. Kızının daha iyi hayat şartlarına sahip olmasını dileyen kadın, onun babasına yakın olmasını ister, ama sonra kızının kendisinden tamamen kopup beyaz dünyayı tercih edeceğinden korkmaya başlar.
Bunun Sebebi:
Yaşlı On İki, çökmek üzere olan bir uygarlığın yönetici sınıfının hayattaki son üyesidir. Mükemmel bir yönetim biçiminin geliştirilmesini, ama buna rağmen sistemin çöktüğünü anlatır.
Aşk Çocuğu:
İkinci Dünya Savaşı sırasında bir İngiliz askeri, gemisi Cape Town'da birkaç günlük bir mola verdiğinde orada tanıştığı evli bir kadına âşık olur. Bu aşkın bir geleceği olmadığını bilmesine rağmen, bu birlikteliğin sonucunda bir çocuğun doğduğundan da emindir.
2007 Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen Doris Lessing, dört kısa romanını bir araya topladığı kitabında insan olmanın gerçeklerini aramaya devam ediyor.
Büyükanneler:
Yakın arkadaş olan iki kadın birbirlerinin oğullarına aşık olurlar ve... tümünü göster
İsmail Saymaz Esas Duruşta Cinayet’te, çeşitli örnekleriyle asker ölümlerini mercek altına alıyor. Tahkir, kötü muamele, dayak, eziyet, intihar ve cinayet sebebiyle hayatlarını kaybeden askerlerin başlarına gerçekte ne geldiğini araştırıyor, ölümlerin gerçek sebeplerini ve bunların üzerinin nasıl örtüldüğünü ortaya koyuyor. Başka canların
sorumsuzca feda edilmesine göz yumulmasın diye…
İsmail Saymaz Esas Duruşta Cinayet’te, çeşitli örnekleriyle asker ölümlerini mercek altına alıyor. Tahkir, kötü muamele, dayak, eziyet, intihar ve cinayet sebebiyle hayatlarını kaybeden askerlerin başlarına gerçekte ne geldiğini araştırıyor, ölümleri... tümünü göster
Doris Lessing Terörist'te kokuşmuş düzeni alaşağı etmek isteyen bir grup insanı ele alıyor. Birbirlerinden çok farklı kişilik ve düşünce yapılarına sahip bu kişileri bir arada tutan tek şey ortak Dava'larıdır. Lessing grup üyelerinin birbirleriyle ve dış dünyayla ilişkilerini keskin bir zeka ve müthiş ironik bir bakış açısıyla gözler önüne sererken roman tekniğinin en olgun örneklerinden birini sunuyor.
Doris Lessing Terörist'te kokuşmuş düzeni alaşağı etmek isteyen bir grup insanı ele alıyor. Birbirlerinden çok farklı kişilik ve düşünce yapılarına sahip bu kişileri bir arada tutan tek şey ortak Dava'larıdır. Lessing grup üyelerinin birbir... tümünü göster
Mutsuz çocukluklar, romancılar yaratır, diyen Doris Lessing, roman ve öykülerinde, 20. yüzyılın toplumsal ve politik kaosu içindeki bireylerin yaşam serüvenlerini anlatır.
Nobel ödüllü yazar Doris Lessingin bu değişik ve çarpıcı romanı bir tür kıyamet öyküsü. Çevre kirliliği, hoyratça kullandığımız doğal kaynakların tükenişi, evsizlerin sayısı artarken sokak çetelerinin kural tanımazlığının kural haline gelişi, dilin yozlaşması ve yoksullaşması, iletişimsizlik, insanların büyük şehirlerden kaçmak zorunda kalışları ve kalabalıkların yerini alan ıssızlık...
Mutsuz çocukluklar, romancılar yaratır, diyen Doris Lessing, roman ve öykülerinde, 20. yüzyılın toplumsal ve politik kaosu içindeki bireylerin yaşam serüvenlerini anlatır.
Nobel ödüllü yazar Doris Lessingin bu değişik ve çarpıcı romanı bir tür kıyam... tümünü göster
Türkiye’de son yedi yılda “terör suçu”, iktidar bloğuna karşı her eylemi, her muhalif kimliği içine alacak şekilde genişletildi. Polis fezlekeleri adeta yasaların yerine geçerken; özel yetkili mahkemeler, “düşman” ilan edilen kesimlere karşı kahredici bir mekanizma olarak kullanılıyor.
Çoğulcu demokrasiyi, örgütlü toplumu, özgür bireyi ve eleştirel aklı hedef alan “devlet terörü” eliyle, yasal hakları kullanmak bile terör suçu sayılıyor. Sonuç ortada: ÖYM’lerde yargılanan sekiz bini tutuklu yetmiş bin sanıkla Türkiye, 12 Eylül mahkemelerinin rekorunu bile geride bıraktı.
İsmail Saymaz, 30 ayrı dava dosyasını incelediği bu kitapta; annesiyle beraber cezaevinde volta atan iki yaşındaki Şana’nın, taş atan çocuk Berivan’ın, “parasız eğitim” pankartı açan Berna ve Ferhat’ın, oğlunu andığı için yargılanan Ayşe Karakaya’nın, Kürt sanılıp linç edilen Balgün Ailesi’nin, katılmadığı cinayetten müebbet alan yazar Doğan Akhanlı’nın, İbrahim Tatlıses’i vurdurmakla suçlanan avukatın, askeri casusluk örgütünün lideri denilen bir genç kadının ve daha onlarca “sözde terörist”in hikâyesine ışık tutuyor.
Türkiye’de son yedi yılda “terör suçu”, iktidar bloğuna karşı her eylemi, her muhalif kimliği içine alacak şekilde genişletildi. Polis fezlekeleri adeta yasaların yerine geçerken; özel yetkili mahkemeler, “düşman” ilan edilen kesimlere karşı kahredic... tümünü göster