Telhappy tam anlamıyla bir iyiliğe dönüşten bahsedilemez bence biraz zorlama değil mi? Kendi iradesi dışında zaten iyi davranmadiginda biyolojik olarak bundan zarar da görüyor. Ama sanırım ikinci okumaya ihtiyaç duyacagim.
Bence davranışı etik değil ama suça battığı da söylenilemez,O anlamda öyleyiz,kitabın tanıtımında yazar clockwork orange'a olabilecek en yüksek derecede gariplikleri barındıran kişi diyorda sen farklı düşünmüsün güzel incelemişsin,tebrikler..,orangeada doğal diyor..
Papazın tedaviyle suçu oradan kaldırmayı şiddetle destekleyeceği yerde,tersini yapması yazarın düşünelim diye koyduğu bir çelişkili bir bölümmü değilse ne mesaj vermek istiyor anlamadım.Seçemediğimizde insanlıktanda çıkmayız,çok derin konu.Dine girmiyim. O.g.rehberide hicivli sıkmıyor tavsiye ederim.
Alex'in argo dilini ve ortaya saçtığı dehşeti okumakta her ne kadar zorlansam da kitabın derinliği beni büyüledi. Toplumun 3 sacayağını ( hükümet ile devlet, papaz ile din, yazar F. Alexander ile entekllektüel kesim) çok iyi analiz edilmiş.
İlk 80 sayfada umarım kitap kötü bir aksiyon türü değildir derken; "Tanrı ne ister? Tanrı iyilik mi ister yoksa iyi olma seçeneği mi? Kötülüğü seçen bir insan, kendisine iyilik dayatılmış bir insandan bazı açılardan daha üstün olabilir mi?" sorusuyla gerekli cevabı verdi.
F. Alexander ve tayfasının özgürlük geleneğini savunurken ya da yola öyle çıkarken suça batmaları üzücüydü ve hayal kırıklığı yaşattı.
Aynı şekilde din adamının da öyle..
Anthony Burgess yazarı artık favorilerimdendir. Yazarı bana kazandıran siz 'Otomatik Portakal'lara da teşekkür ederim :)
anthony burgess hakkında kısa bir bilgi vereyim istedim:
Yazara 1959 yılında Burgess'a ameliyat edilemez bir beyin tümörü tanısı kondu ve bir yıldan az ömür biçildi. İlk karısı Lynne'in geçimini sağlamaya kararlı olan Burgess 12 ay içinde beş buçuk roman yazdıktan sonra teşhisin yanlış olduğu anlaşıldı. Ne var ki artık tanınan bir yazar olmuştu. 50'den fazla roman ve kitap yazdı.
kitabın finalinden bahsettim;şartlanmadan kurtuluyor;evlilik,çocuk ve kötülüğü azaltmak istiyor kendi iradesiyle.Çıkarılan son bölümde dahada iyi olmuş alex,yazar zeki iyi bitirmiş..
ilk olarak kitap ağır argo ve kelime tekrarı içeriyor buna katılmamak mümkün değil .
konu akıcı ilerliyor , aynı zamanda yazar çok derin konular üzerinde durmuş.ama mesaj kaygısıda olduğunu zannetmiyorum.
gençlerin şiddete yönelme sebepleri,ailelerin yapısı devletin baskıcı duruşu bunlar üzerinde aslında uzun uzun konuşulabilir
sokaklarda şiddet kol geziyor can güvenliği yok ama bir yandanda polisin ağır bir şiddet uygulamasına rağmen şiddet meşru şiddetle önlenemiyor.
bunun üzerine şiddetin alternatif iyileştirmesi üzerinde durulmuş.bu da çok tartışmaya açık bir yöntem.devletin suçlu üzerindeki gücü yaptırımı nerede başlayıp nerede bitmeli. bu kadar psikolojik baskı doğru mudur.hapishanelere alternatif olabilir mi.
Ben başarılı bir kitap olarak buldum.burgess en azından çok önemli konular hakkında aklımızda soru işaretleri oluşturuyor.çözümler üzerinde alternatifleri sorgulatıyor.