Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
'r' leri söyleyemezmiş Özdemir Asaf. Bir gün Beşiktaş'tan taksiye biner; şoför, 'buyyun' der. O da 'r'leri söyleyemeyen biridir. 'Kayaköy' derse alay ettiğini sanacak diye 'Eminönü' der. Normalde Karaköy de inmesi gereken Özdemir Asaf Eminönü'nde iner ve Karaköye geri yürür.
Cemal Süreya mahlastır ki kendi adını atıp başka bir ad kullanmış Cemalettin Seber için bir harf çok da mevzu bahis olmamış olsa gerek. Takılmayın fazla.:)
Sırları çözülmüş bir aşk
BİRİNCİ SIR: Mona Roza şiiri "Mona Roza siyah güller, ak güller / Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak" diye başlar. Geyve'nin sırrı ortaya çıktı: Sezai Karakoç'un büyük aşkı Muazzez Akkaya Geyveliymiş.
İKİNCİ SIR: Mona Roza şiiri büyük efsanelere ve tevatürlere de konu oldu. Onlardan biri de Muazzez Akkaya'nın intihar ettiği şeklindeydi. Bu rivayet doğru değil. Çünkü Muazzez Hanım'ın şu anda New York'ta büyük kızı Dr. Ayşegül Giray ile birlikte yaşadığını biliyoruz.
ÜÇÜNCÜ SIR: Sezai Karakoç'un Mona Roza şiirini tamamen platonik duygular içinde yazdığı, Muazzez Akkaya ile hiç tanışmadığı sanılıyordu. Karakoç'un Muazzez Hanım'a açılıp açılmadığını hálá bilmiyoruz ama iki ismin birbiriyle tanıştıkları kesinleşti.
DÖRDÜNCÜ SIR: Muazzez Akkaya'nın durgun ve melankolik bir kadın olduğu sanılırdı. Hayalleri yıkma pahasına kızının tanıklığıyla söyleyelim: Karşımızda neşeli, esprili, hayat dolu bir kadın var.
BEŞİNCİ SIR: Muazzez Akkaya'nın Mülkiye yıllarında uluslararası yarışmalara katılan bir ping pong şampiyonu olduğu bilgisi, Sezai Karakoç'un ünlü "Ping Pong Masası" şiirini anlamlandırmamıza yardımcı oldu.
ALTINCI SIR: Mona Roza şiirinde "Artık inan bana muhacir kızı / Dinle ve kabul et itirafımı" şeklinde iki dize var. Muazzez Akkaya'nın, Geyve'ye sonradan yerleşmiş bir muhacir ailesinin kızı olduğunu bilmem belirtmeye gerek var mı?
Cemal Süreya'nın heykeli yapıldı yeni Pülümürde .. Belki gerçek adı bile değildir..
Soyadı hikayesini birkaç edebiyat hocasından duymuştum duyunca bana da çok komik gelmişti :)
Soyadında ki harfe iddiaya girmek ne kadar akıllıca ki:)) Bana çok doğru gelmiyor dogrusu
Bu hikayeyi okuduğumda ben de çok şaşırmıştım çünkü ben de Muazzez Hanımın Geyve yazlığına gittiği dönemde Sezai Karakoç'un Mona Roza'yı yazdığını, sonrasında da bunu mezuniyetlerinde okuduğunu Muazzez Hanım'ın bu aşkı çok geç öğrendiğini biliyordum. Ek olarak Cemal Süreya'nın soyadındaki ikinci y'yi iddiada kaybettiğini biliyordum. :)
Belki de ayrı hikayelerdi ama böyle anlatıldığında daha ilginç hale geldiği geleceği için birleştirip yazıldı, bilemem tabi doğruluğunu :) Yanlış bilgilendirmek de istemem.
Bir kere Sezai Karakoç zaten öyle kızlarla falan çıkacak bi tip değil ki:)).. Mahcup ve aşık bir delikanlıymış ve sevdasını hep gizlemiş.. hatta belkide Muazzezin hiç haberi bile olmayabilir...Ben Cemal Süreya hakkında bilgi sahibi değilim
@tolga soylu Ben de hikayeyi senin gb biliyodum. Cemal Süreya'nın soyadındaki harfi bi iddiada kaybettiğini biliyodum ama bu iddia olduğunu bilmiyodum :))
Muazzezin haberi bile yokmuş Sezai Karakoçun kendisini sevdiğinden.. Çok sonraları haberi oluyor ama artık iş işten geçmiştir ve Mona Roza şiirinide mezuniyette okuyor Sezai Karakoç...Hiç çıktıklarını da duymadım:))