Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Aynen katılıyorum. Cern'deki deneyler dünya ve insanlık için çok önemli.
Evet. Felsefedeki idealizm görüşü, fizikteki kuantum fiziği ve atomaltı dünyadaki gariplikler, tasavvuftaki tayyı zaman gibi olaylar gerçekten de evrenin hiçte bizim sandığımız gibi olmadığını işaret ediyor aslında. Belki de bu meselenin düğümü ileriki zamanlarda çözülür.
Felsefede idealizm vardır ve bu kuram sadece bilincin olduğunu geri kalan her şeyin bilincin algısıyla ortaya çıktığını savunur. Bir de tasavvuf ehillerinden şöyle bir söz işitmiştim: "Her şey bir ilüzyondur." Ben kesinlikle maddenin var olmadığını düşünüyorum.
Dünya üzerinde var olan tüm gerçeklik insan kurgusu zaten . Yasalar ,dinler,şirketler ,para ve nerdeyse her şey bir kurguya ve kitlelerin bunlara inanmasına bağlı 😉Ben Yuval Noah Harari nin yalancısıyım ( bkz Hayvanlardan Tanrılara SAPIENS )
Yuval Noah Harari nin kitabını okudum gerçekten çok etkileyici. Sanırım insanların çok büyük kısmı uykuda fakat uyuduklarının bile farkında değiller
Evren sanal bir simülasyon ise insanoğlunun kendi eli ile yapıp ettikleri ne ola ki? Yıllarca uğraşıp, didindiği, kurduğu medeniyet ne ola ki? Diktiği gökdelenler, yollar, köprüler, kısacası yaratılmışı kullanarak yarattığı bu dünya ne ola ki?
Simülasyon dediğimiz şey ancak üst bilgide mevcuttur. Ne diyor Zerdüşt'de Nietzche; İnsan aşılması gereken bir şeydir. (...)Üstüninsan yeryüzünün anlamıdır.
O platonun mağarasından aydınlığa çıkıp, gören-gözleyen, mağaraya döndükten sonrada karanlığa gözleri iyice alışıp oradakilere gördüklerini anlatandır. Bu ancak üstbilgide mevcuttur.
Gerçek üstü bir bilgide..
Takdir edersiniz ki bu bilgiye ancak çalışarak, düşünerek, araştırarak merak ve bilme ile ulaşılır. Ve bu çaba öyle bir çabadır ki sonunu ancak sebat edenler görür.
Evet bu konuları çözebilmek gerçekten zor. En son bir arkadaşımın tavsiyesi ile Beyaz Kelebek Kopya Hayatlar adlı bir kitap okudum. Bu konulara sarmama ve burada bu başlığı açmama bu kitap sebep oldu diyebilirm :) Kitap yaşadıkları evrenin gerçek mi sanal mı olduğunu araştırmaya çalışan birilerinin hikayesi gibi aslında. Kitabın ardından konu ile ilgili felsefi görüşleri ve bilimsel açıklamalara merak saldım. Ama görebildiğim o ki gerçekten de evren ve yaşam hjakkında neyin ne olduğunu çözmemiz gerçekten zor.
Günümüzde bizlerin devasa bir bilgisayar simülasyonu içerisinde yaşıyor olabileceğimize dair fikirlerle ilgilenmek çok sayıda fizikçi, kozmolog ve teknoloji uzmanını mutlu ediyor, Matrix tarzı bir sanal dünyada yaşamak, yaşadığımız hayatı gerçek sanmamıza neden olabilir.
Şüphesiz, isyankar sezgilere sahibiz. Bir simülasyonu bütünüyle gerçek gibi hissedebiliriz. Elimdeki kahve fincanının ağırlığı, içeriğinde bulunan zengin aroması, etrafımı çevreleyen sesler – bu denli zengin deneyimler nasıl sahte olabilirler?
Ya da belki de çağın getirisi olan beklentilerimiz o kadar arttı ki, o kadar çok beklenti içindeyiz ki kendi hayatlarımızın sıradanlığını kabullenemeyişimizden böylesi bi fikri cazip buluyoruz. Olabilme imkanını korkunç bulurken aynı zaman korkunç da bir heyecana kapılıyoruz.