Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Bir romanın film uyarlamasını izlediğimizde yaptığımız en büyük hata filmdeki akışın kitaptaki gibi yatay bir süreçte ilerlediğini algılama yanlışlığımızdır. Bu da kitap ile filmdeki akış arasında ardışık bir paralellik kurmamızı neden oluyor. Örneğin kitabını okuduğumuz bir filmi izlemeye gittiğimizde, bilinçaltımızda filmi izlemeye değil kitap ile karşılaştırmaya başlıyoruz. Yani aslında film izlemiyoruz, kafamızdaki öykünün filmde olup olmadığını kontrol ediyoruz. Bu yüzden çoğu kez filmi kitaptan çok sığ kalıyor. Bazen öykünün özetini bile filmde doğru dürüst bulamıyoruz. Bazen filmin aksiyon akışı kitabın önüne geçiyor. Bu sefer de filmi beğeniyor, kitabı sığ buluyoruz. Bu yüzden önce kitabı okuduysak uyarlama filmini beğenmiyoruz ya da beğeniyoruz. Böyle durumlarda kitabını okuduğumuz filmden zevk alamıyoruz, kusurlar aramaya koyuluyoruz. Çünkü filmi izlemiyor, kitap ile karşılaştırma yapma mantıksızlığına düşüyor ve filmde kusurlar arıyoruz. Filmini izlediğimiz ve beğenmediğimiz ya da beğendimizde de bu sefer kitabı okumak istemiyoruz. Çünkü biz filmi film olduğu için izlemiyor, kitabı kitap olduğunu için okumuyoruz. Çünkü biz işin öykü kısmındayız, kendimizi geliştirme modunda değiliz. Oysa bir romanın içerdiği öyküye bakarak kritik edilmez, kitap yazma kriterlerine göre veya edebiyat açısından değerlendirilir. Bir filmi de öyküye göre değil, o öyküyü edebiyat kurallarına göre değil de, film yapma tekniklerine göre en iyi şekilde çekilip çekilmediğine bakmalıyız. Hiçbir film uyarıldığı kitabın mantığını izleyiciye (tam) veremez, sadece kitabın özetini verebilir. Hiçbir öykünün ana fikri kitabın özetinde saklı değildir-(midir)?!. Eğer biz bir kitabı içerdiği öyküsü için okuyorsak; buna gerek yok aslında, özetini okuruz yeter. Peki ama neden kitabın hepsini okuyoruz o zaman? Bir kitabın sadece özetini okumuyoruz da hepsini okuyoruz, ama filminden kitabın özetini değil de tamamını istiyoruz.
Önce kitabı okuduysam uyarlama filmini beğeniyorum ya da beğenmiyorum ama en azından seyredebiliyorum. Ancak filmi daha önce izlediysem kitabı okuyamıyorum bir türlü... Kitaptaki anlatımları hep film de ki haliyle düşünüp canlandırmak beni rahatsız ediyor, hayal gücümü devreye sokamadığım için keyfine varamıyorum. Siz de durum nasıl ???
şenay hanım kesinlikle katılıyorum söylediklerinize. Bir kitabı okurken insan kendi hayal dünyasında özgürce dolaşırken filmler diziler insanı kısıtlamaktan başka bir şey yapmıyor. Kendi hayal dünyanız yerine bir başkasının hayallerinde geziniyormuşsunuz hissi veriyor bu da pek haz vermiyor insana.
Kesinlikle katılıyorum size Senay hanım. Önce kitabını okuduğum bir filmi izleyebiliyorum ve dediğiniz gibi uyarlamanın iyi ya da kötü yapılmasına göre beğenip beğenmemek bize kalmış. Gözümde nasıl canlandırdığımıza göre değişiyor tabi biraz da. Ancak önce filmi izledikten sonra kitabı bir türlü okuyamıyorum. Bence bu gayet normal ve birçok kişi de aynıdır. Çünkü önce filmini izlediğiniz birşey de sonra kitabı okurken hayal etme gücü, sınırları elimizden alınmış gibi hissederiz. Gözümüzün önüne kendi canlandırdığımız şeyler değil de illaki filmde gördüğümüz yerler, karakterler gelir ki bu da pek hoi değil. Tabi bir de kitabın sonunu da bilmiş oluruz ki bu çok can sıkıcı zaten buna hiç değinmiyorum bile. Bence buna asıl sebep olan dediğim gibi hayal etme sınırlarımızın, gözümüzün önünde canlandırma özgürlüğümüzün filmi izledikten sonra yok edilmiş olması.
Bence bir kitabı film yapan kisi filmin ana fikrini yakalamıs ise o film iyi oluyor. Örneğin: Peter Jackson'un çektiği Yüzüklerin Efendisi film üçlemesi aslına uygundur. Sadece ilk kitapta ana hikayeye çok katkısı olmayan Tom Bombadil ve Karısını konu haricinde bırakmıs. Ejdarha Dövmeli Kız serisinde farklı anlatımlar olsa da ana hikaye korunmustu. Kitabı yeniden yazmak yada kitabın ana fikrini, mesajlarını yok etmek filmi o kitap değil tümüyle bambaska bir eser haline sokmak oluyor. Bu da hayal kırıklığı yaratıyor.
İlk kitabını okuduğum zaman filmdeki karakterleri görünce hayal kırıklığına uğruyorum çünkü insanın hayal gücü çok gelişmiş yada benimki öyle önce filmi izleyip sonra kitabını okuyorum ama sonra çok eksik olduğunu görüyorum bence film yapılmamaları en sevdiğim kısımlar filmde olmuyor o yüzden pek tercih etmiyorum bence kitaplar daha harika
Ben size bir örnek vereyim mesela ben Forrest Gump kitabının önce filmini izledim sonra kitabını okudum filmin karakterler haricinde kitapla alakası yok bence yanlış bir şey kitapların ne dizisini yapsınlar ne de filmini
Hayır yaa bence iyi olmuyor filmini yapınca insan artık kitabı okumuyor
Bende ayn durumdayım kitabını okuduğum filmden zevk alamıyorum sürekli filmde kusurlar arıyorum. Filmini izlediğimi de okumak istemiyorum (örnek: yüzüklerin efendisi serisi)
Şuan vizyonda çok beğendiğim bir yazar olan Gillian Flynn ` ın kitabından uyarlanmış olan Kayıp Kız(Gone Girl) filmi var fakat kitabını okumam diye filme gidemiyorum .
bazı zamanlar filmi kitaptan bağımsız düşünerek izlemekte fayda var. asau arkadaşın da haklı olarak dediği gibi filmi izliyoruz ama bilinç dışımız kitapla kıyaslamaya geçiyor. bu kıyaslama ister istemez yaratılan filme de haksız mağlubiyet verir. film tam anlamıyla tabiki kitabın verdiğini veremez. ki bazen aynı kitap aynı öykü birçok insana bambaşka şeyler verir. bazen kitabın yarattığı hayal gücünün dışına çıkıp filmde yaratılan görsel imgeyi canlı bir biçimde izlemekte de fayda var. bende bazı kitapların filmlerini pek beğenemiyorum ancak film dediğin şey belli bir süre içinde anlatmak istediği şeyi en etkili biçimde seyirciye sunmaya çalışıyor. kitapta çoğunlukla hayal gücün devreye giriyor. ikisi bu anlamda farklı kulvarda. filmi film olarak, sinemasal ve o öyküyü nasıl senaryolaştırdığı açısından izlersek keyif alabiliriz sanırım.