Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
Benim değindiğim (yanlış anlamış da olabileceğim) cümlenin bütün içerisindeki anlamı değil. Kitabı okumadım. Bir cümleye yorum yapabilmek için kitabın tamamını okumam gerektiği düşüncesine katılmıyorum. Bir alıntı yapılıp, bir cümle bütünden ifade ettiğiyle ayrıldığında insanlar, algı ve kavrayışları ölçüsünde ondan etkilenirler. Ben sadece Hakan Günday'ın o cümlesinin ne gibi uzak ve yanlış anlamlar, genellemeler taşıdığını vurgulamak istedim.
"İnsanın kendine çektirdiği acıya azap denir.Teknik adı vicdan azabıdır.Bugüne kadar binlerce hayalet hikayesi duymuşsunuzdur. İşte bunların başlangıcı da bu vicdan azabıdır.Dünya üzerinde hayalet gördüğünü iddia eden ilk insan,yaşarken canını yaktığı dostu öldükten sonra o kadar çok düşünmüştür ve o kadar kızmıştır ki kendine,yıllardır tanıdığı yüzü,bedeni evinin odalarında uçuşurken görmeye başlamıştır.Sonra bu olayın üzerine binlerce yıl binmiş ve insanlar her yerde hayaletler görmeye başlamış. Oysa hayalet dediğin şey yaşarken kazık attığın insanlar öldükten sonra duyduğun vicdan azabının sana oynadığı bir tiyatrodur." [Piç]
"Tanrı sıkıntıdan patladı, buna da bing bang dediler"
Azil
sayın mesu, ben de nacizane bir şeyler söylemek istiyorum bu konuda. bana göre önce kitabın tamamını okumak gerekir böyle bir yazı yazmak için. bilemiyorum tabi ama okumadıgınız görülüyor ya da buraya kaydetmemissiniz. bende okumadım o yüzden önyargılı davranmıyorum. cümle nerede nasıl bi olay örgüsü içinde geçiyor? bir karakterin sözleriyse şayet nasıl bi karakterinden ağzından çıkan sözler bunlar? karakterin ruh hali yasadığı ortam vs. bilinmeli bence. bende doğuda büyümüş biri olarak genelleme yapılmasını istemem ama gerçekten doğuda pek çok trajik olayın yaşandığını da kabul etmeliyiz. direk ırkçılık demek çok ağır kaçmış gibi. düşüncelerinize saygılıyım tabiki, yanlıs bir şeyler söylediysem affola.
Doğu'da kızlar kadın doğar. Ecellerinden önce ölürler. İlk yemeği anasının memesinden gelen ve yediği çanağa tükürmekte sakınca görmeyen erkek, o kadar çok kadın gömer ki toprak bile artık dişidir. Bu yüzden toprak ana diye bilinir. Perilerin şanı buradan gelir. Diri diri gömüle gömüle toprağı bile kadın yapmışlardır. Bu yüzden verimsiz ve çoraktır. Buna da, kadının intikamı denir.
- Ziyan -
Ölümlü olduğunu unutamadıktan sonra ne gereği var anlamanın? Tutunsanda aşklarına, zincirlesende kendini dostlarına yinede gömülürsün toprağa. Gerekirse hepsiyle beraber gömerler. Firavunlara yaptıkları gibi..
- Kinyas ve Kayra -
Dunyanin en eski meslegi fahiselikse, dunyanin en eski hayal kirikligi da askti.
Kinyas ve kayra
Medeniyetten daha kötü bir şey varsa, o da medeni olmaya çalışan bir medeniyetsizlik. (Kinyas ve Kayra, s.206)
“Herkesin öyle bir hikayesi yok muydu? Başlayıp da bitiremediği. Çünkü kimsenin dinlemediği… İçine atmak diye bir şey varken, anlatmaya ne gerek vardı?”
AZ