Yazmayı sevdiğinizi ve ileride bir yazar olmak istediğinizi düşünüyorum. Gelin, fikirlerimizi paylaşalım. Neler yazarsınız? Yazarken nelere dikkat edersiniz? Hiç kitap çıkarmaya çalıştınız mı? Hadi, bu grup sizi bekliyor! :)
asau sanırım daha sade bir şekilde hikaye tarzında yazmamızı tavsiye ediyor, bence bu kadar eserimize :) girdikten sonra öyküye çevirmek anlatımı bozacaktır.En azından ben böyle düşünüyorum, çünkü gelişme bölümünde olay örgüsünü yazıyoruz gibi şu an.
bence çok güzel oldu ve iyi de gidiyor, sonu nereye gidecek merak ettim devam etmelisin
Bu yorum silinmiş
wow heycanlı olmuş. full alchemist! tabi daha bilimsel versiyon gen mühendisleri falan. :) imece usulü çok ilginç gidiyor.
Verdiğin bilgi yardımcı, teşekkürler :) Normalde yeteri kadar diyalog kullanırım ama burada nedense böyle oluyor :) Hikaye aceleye geliyor, halbuki çok düşünmeyi ve uzatmayı severim. Bir de burada yazdıklarımıza roman gözüyle bakmıyorum ben. Kısa bir hikaye olarak görüyorum. Hikayeyi yalnızca buraya gelince düşünüyorum. İlk defa böyle bir yerde yazıyorum, acemiliğime verin :)
Biz hikaye olarak bitirelim, sen istersen romana çevirirsin. Kilit isim Şebnem. Bundan sonrasını mesajlardan devam edelim, sonunu bilmesinler.
:D Şimdi yazmayı düşündüğüm roman için bir buçuk senedir hazırlık yapıyorum ve daha uzun yıllar da araştırma yapacakmışım gibi görünüyor :)
Müge başını hızla Tahsin'e çevirdi.
"Hırsını bir kenara bırakıp tekrar düşünür müsün lütfen? Bir süreliğine -hem de uzunca bir süre- ortadan kaybolmamız gerekirken büyük patronu avlamaya çalışıyorsun. Başımız yeterince dertte zaten"
Tahsin güldü.
"Başım asla yeterince dertte olmaz, tatlım"
Bu arada Nazenin Bora'ya odaklanmış ilgiyle soruyordu
"Hımm, bunu bilmiyordum. Demek Müge seni reddetti. Bu huyunu benden almış" dedi kıkırdayarak. Bora gözlerini devirdi.
"Büyük Patron bir ilki gerçekleştirecek demekki" dedi Müge Tahsin'e.
"Fazla umutlanma" diye devam etti Nazenin. "Büyük ihtimalle başkasını bulamayacak ama o bir kez reddetti mi asla geri dönmez..." dalgın bir tavırla. "aynı ben..." diye mırıldandı.
"Ah, sağol" dedi Bora. "Şimdi en azından ilerde tekrar kırılmayacağımı biliyorum."
Tahsin Müge'ye dik dik baktı.
"Ne oluyor? Büyük patron'la ilk kez uğraşmıyoruz. Farkına varmamış olabilirsin ama ben aylardır onu alt etme planları yapıyordum. Ve sen de bana yardım ediyordun ta ki, ta ki, şu-" dedi eliyle borayı göstererek sinirli bir şekilde.
"Öyleyse onu bu işe neden bulaştırdın? Beni yumuşatacağını bile bile?"
"hiçbir fikrin yok-" dedi tahsin sinirden zorla konuşuyordu.
"ne?" diye sordu müge. "ne hakkında?"
"Ben de Tahsin'i reddettiğimde asla geri dönmeyeceğimi biliyordum...." dedi Nazenin.
"Yeterince üzüldüm, kırıldım, mahvoldum, oldu mu? şimdi birkaç dakikalığına acımla başbaşa kalabilir miyim" dedi Bora bıkkın bir tavırla.
"Ne-" Nazenin bir an Boranın dediğini anlamamış gibi baktı. "Ah, evet, yani kusura bakma... Biz yaşlılar işte." dedi gülerek. Bora derin bir nefes aldı.
"Kesin sesinizi biraz!" diye bağırdı Müge Bora'ya dönerek. Tahsin'e döndü. "Evet? Açıklamanı bekliyorum?"
Şebnem sakince olanları izliyordu. Birden konuya girdi. "Artık plan yapsak iyi olur. Tartışmanın yararı yok. Her an polis ya da babamın adamları tarafından bulunabiliriz. Eğer polis gelirse, beni kaçırdığınızı söylerim. Siz hapse girersiniz, bense kaçarım. eğer babamın adamları gelirse, ki beni kaçırdığınızı sanıyorlar, siz ölürsünüz, bense yine kaçarım. Alacağımız intikam için birbirimize ihtiyacımız var. Şimdi plan yapalım."
"Babana seni kaçırdığımızı mı söyledin bir de?! Seni-"
"Sakin ol." dedi Nazenin.
"Sakin falan olamam! Senin için hayatımı tehlikeye attım! Sense gidip bizi babana ispiyonladın ve şimdi karşımıza geçmiş tehdit ediyorsun!"
"15 yaşında bir kız tarafından tehdit edilecek kadar düşmedim." dedi Tahsin "Kız işimizi kolaylaştıracak."
"Ah tabi, başta bu kadar zorlaştırmasaydı şimdi bunlara gerek kalmazdı. O küçük bir kız değil, bu kız bir canavar!" Müge sinirden titrerken Şebnem Müge'nin sözlerini yine her zaman ki ifadesiz yüzüyle dinliyordu.
"Müge-" dedi hepsi aynı anda. Bora Müge'ye bakarak konuştu "Fazla ileri gi-"
Şebnem birden ayağa kalkıp Bora'yı kolundan tuttuğu gibi masaya yapıştırdı. Adamın kolunu kıvırıp sırtına bastırırken bir yandan da diğerlerinin yüzlerine baktı. Müge ve Nazenin bir anda sus pus olmuş ve bu ani hareketin şokuyla kıpırdamadan duruyorlardı. Tahsin gayet sakindi ve ağzının kenarı gizli bir gülümsemeyle hafifçe kıvrılmıştı.
Şebnem'in yüzünde ilk kez bir duygu ifadesi belirmişti. Biraz sinirli biraz sabırsız görünüyordu.
"Sizce küçük bir kız bunları yapabilir mi? Belki de kadın haklıdır? Ama ne olduğum ne benim ne de kimsenin umrunda değil. Hakkımda tek bilmeniz gereken küçük bir kız olmadığım. Aranızdaki saçma ve küçük meseleleri çözüp gerçek bir plan yapmaya hazır olduğunuzda beni çağırın, yan tarafta olacağım." Bora'yı masaya çarparak bıraktıktan sonra kamaradan çıktı.
Bora yüzünü ovuştururken Şebnem'in arkasından bağırdı.
"Seni savunmaya çalışıyordum! Neden bunu yaptın ki?"
"Dersini hala almadın mı" dedi Müge Bora'nın kanayan burnunu hışımla silerken.
Bora Müge'ye 'ne?' dercesine baktı.
Müge gözlerini devirdi "boş versene"
O da kamaradan çıktı, kapıyı da çarparak kapadı.
bir süredir yazacak bir şeyler arıyorum ama hakkını veremeyeceğim sırlar var şu an için, Defne biraz daha devam etmeni rica ediyorum :)
arkadaşlar, Aylin' i Şebnem olarak değiştirdim, umarım sorun olmaz...