Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Bugün öğle saatlerinde Taksim'de yerde kitap okuyan topluluğa polisin yaptığı anonstur bu başlık.
Bende kitaplarla haşir neşir olan bunca insanın bilgisine sunmak istedim böylesine küçük ama böylesine önemli bir ayrıntıyı. Ülkemizde aslında tüm sorunların eğitimle çözüleceğini, kitap okumakla çözüleceğini bildiğimiz halde, git gide bu çözümün imkansızlaştırılması karşısında adeta içim acıyor..
https://twitter.com/muratdemirkol/status/472759025474736128/photo/1
Cahil bir toplumun ne kadar kolay yöneteceğini bildikleri için böyle yapıyorlar.
Ne kadar zavallı olduklarını ispat ettiler böylelikle.
Bunlar daha iyi günlerimiz.
anafikirlerini tek cümleye indirgemişler, ne güzel. bu kadar net anlatamazlardı dertlerini.
okumayın arkadaşım, suç sizde, okumayın.
Hadis falan okursanız polis müdahale etmiyor.:)
kitap okuyanların mesajları böyle ise, ya kitap okumayan yığınların mesajları nasıldır acep... hayata kendi inanç penceremizden bakıp, bukadar basmakalıp, bukadar sığ ve sloganvari şeyler yazmak, üstelik halkı cahillikle suçlayıp kendimizi çok bilgili sanmamız çok ibretlik bir şey olsa gerek.
çok okumalısınız çook... belki bir gün; olaylara, kişilere, örgütlere, cemaatlere, topluluklara bakış açınızı genişletip, saplantılardan, izimlerden, resmi ideolojiden, dini öğretilerden, egolardan arınıp, olaylara, olgulara, inançlara, davaranışlara tarafsız ve objektif bakabilmeyi öğrenebilirsiniz belki de!
Konu özeli hakkında da şunu yazayım; polisin amacı, ne pahasına olursa olsun Taksime kimseyi sokmamak. bazı göstericiler kitap okuma eylemi yaparak bir farkındalık oluşturup dikkat çekmek ve bir direniş olgusu oluşturmak istiyorlar. Burdan ne "polis kitap düşmanıdır" sonucu çıkar, ne de orada ellerinde kitap tutanların amacı "kitap okumak" sonucu çıkar.
kitap okursan sorgularsın bunu istemiyorlar işte. okuma sorgulama kayıtsız şartsız itaat et...
Nefesimi daraltıyorlar yemin ederim...
Okuyarak germeyelim.
Evet.
Haklısın asau dostum, polis normal zamanlarda ellerinden kitap ayırmaz. Hatta bildiğim kadarı ile polis kolejleri ülkenin en büyük kütüphanelerine sahip. Zaten orada oturanların elinde kitap olması çok saçma, her gün tüm insanlarımız ellerinde kitaplarla geziyor, ne gereği var bir de kimse okumuyormuş gibi gidip orada okumanın. Sonuçta dünyada en çok kitap okuyan milletlerden biriyiz, görende sanki telefon kullanımında Avrupa'da birinciyiz, sosyal medya kullanımında dünyada ikinciyiz sanacak.
Ayrıca halkı cahillikle suçlamıyoruz biz yanlış anlamışsın. Sonuçta sokaktan 10 kişi çevirsen 9'u Reşat Nuri'yi, Halid Ziya'yı, Orhan Kemal'i tanır. Sonuçta dünyada Tv izleme sıralamasında 3.yüz. Kaçırsa bile internetten izler, e sonuçta kişi başı aylık internet kullamında da ilk üçe girmişiz, affetmemişiz.
Güzel kardeşim, çık dışarı, otobüse bin bir parka ne bileyim toplu bir mekana git bir yere git. Kaç insanın elinde kitap görüyorsun ? İnsanımızın tek derdi facebook, twitter, avm cart curt. Ülkede tiyatro çırpınıyor, heykeller yıkılyor, saçma sapan filmler 1203123 salonda 3012938102938 ay gösteriliyor, bunun yanında Oscar alan filmler sadece İstanbul'un bir kaç salonunda 3-5 seans gösterime giriyor. Avrupa'da güzel eleştiriler alan filmler (ve takdir edilesi bir şekilde kendi tarzını 21.yy'da ortaya koymuş yönetmenler) yetkili kişiler tarafınca izlenip ''Biz ayıp bulduk sizde izlemeyin ulan'' kafasıyla topluma yasaklanıp vizyondan çekiliyor. Diyeceğim o ki biz insanları cahil görmüyoruz, devletin insanları inatla ve açık açık cahilleştirmesini istemiyoruz, içimiz acıyor kardeşim. Nasıl anlayabileceksin böyle bir şeyi bilmiyorum ama insana çok koyuyor toplumun göz göre göre ortaçağa geri dönmesi.
Hee,ama bir grup insan oturup kitap okuyarak insanlara ''ulan bunlar gelmiş niye burada kitap okuyor, baksana polislere sürekli direnirken ellerinde kitap olduklarına göre hükümetin istemediği şeyler yazıyor demek ki bunların içinde'' algısı kazandırmak istiyorsa oturanlar marjinal ve diğer insanları cahil bellemiş bir kitle oluyor di mi ?
Son olarak burada kimsenin kimseyi cahil yerine koyduğu, kimsenin kimseye üstünlük tasladığı falan yok. Sen Orwell'ın 1984'ünü okumamışsan, Bradbury'nin Fahrenheit 451'ini okumamışsan zaten oradaki insanların amacının ne olduğunu anlamanı beklemem. Ha o zaman ne diye yazıyorsun bunları diyorsun, belki olurda ''neymiş onlar ya okuyayım bi'' diyen çıkarsa hem oradaki insanlar hemde buradaki insanlar mutlu olur. Tek isteğimiz ülkede bir grup insanın kitap okumasının eğitimsiz kitleleri rahatsız etmemesi.
Kitapların yasaklanışını anlatan kitaplar da okuyoruz. Halimiz o distopyalara benziyor gittikçe..
ben durum tespiti yapıyorum, sen subjektif görüş belirtiyorsun. ben ne bir yorum yaptım, ne de polisin veya göstericilerin tarafında durdum. ben sadece durum tespiti yaptım. beni ikdidarın tarafına fiksleyip, kendini de (toplumsal) muhalefetin yerine koyma kolaycılığına kaçıp bana çakmana gerek yok. ben iki taraftan da beriyim. ayrıca ben kimsenin tarafında olmak zorunda da değilim.. ben olayın kendisine bakarım, kimin yaptığına değil. doğru yapan düşmanım bile olsa yanında olurum, yanlış yapan dostum bile olsa onun karşısında olurum. sen de böyle davranma erdemini gösterme cesareti gösterme cabasında olursan beni daha iyi anlayabilirsin... için rahat edecekse şunu da belirteyim, ben de toplumsal muhalefetin bir parçasayım... üzgünüm ama, yazdığın beş paragrafın hiç birinde bilimsel, sosyolojik açıdan ve/veya siyaset ve toplum bilimi açısından tek bir tutar yanı yok, hepsi ideoloji kokan ve ezberlenmiş sloganvari kişisel görüşler.