Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Yüzyıllik Yalnızlık'ın son Aurlenio'su. Bazen iş yerinde, kendimi odama kapatıp saatlerce kitaplara gömüldüğümde ona fazlasıyla benzetiyorum.
Christie'nin Poirot'su kesinlikle :)) o konuda Christie'nin ilham kaynağı ben miyim acep diye bazen şüphe duymuyor değilim :) Bir de Tamam Mıyız adlı bir film var.. Ana karakter, Temmuz, eşcinsel olmasını saymazsam eğer tıpatıp ben :D Sanırım o yüzden filmin içinde geçen en ufak bir sözcük bile beni benden alabilir :)))
Bir kitabın kapısını aralayıp , sayfalarına, başkasının yaratmış olduğu dünyanın figuranlarına, yukarıdan, sessizce baktığınızda işte bu, ne kadarda bana benziyor dediğiniz oldu mu? Kimlerdi onlar?
Huyumuz kurusun hep başrol oyuncusunu seçeriz değil mi? Hayır hayır, bu sefer öyle yapmamıza gerek yok!
Ya da ilginç gelicek ama kendimi bir karakterden ziyade yazarla bütünleştirdiğim olmuştur. Cemil Meriç gibi.
Hiç o gözle bakmadım okurken. Kitap okurken olaylar sinema filmi gibi gözümde canlanır. Şimdiye kadar hiçbir kitap karakteri ile kendimi kıyaslamadım. Genelde empati kurdum, ben olsam nasıl davranırdım cümlesini çok kuruyorum. :D
Düşündüm de hiç olmamış sanıyorum. Belki Guguk Kuşu 'nda ki Strike olabilir :) Bende genelde "Ben bunun yerinde olsam ne yapardım?" diye düşünerek okuyorum.
Goncarov, Oblomov'u yaratirken benden ilham almis olmali.
Degistirme notu: Oblomov ile benzerlik o kadar buyuk ki, bir cumleden fazla yazmaya usenmisim. Bunu yazacak enerjiyi ise ancak bir gun sora bulabildim.
Bir yazar olarak Sylvia Plath'ı hep kendime yakın bulmuşumdur, kitaplarında bahsettiği karakter aslında kendisiyle kendi ruh haliyle ilintili hep, hep sustuklarım gibi bir yerde. Bir diğer karakter de Masumiyet Müzesi'nin Füsun'udur benim için.
Ben kendimi çalıkuşunun feridesiyle özdeşleştiririm zaman zaman