Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
''Demek beni kıskanmıyorsunuz ha?'' dedi. ''Beni sahiden bu kadar çok mu seviyorsun?''
Halbuki şimdi her şey değişmişti.Bu kadının resmini gördüğüm andan beri geçen birkaç hafta içinde,ömrümün bütün senelerinden daha çok yaşadığımı hissediyordum.Her günüm,her saatim, uyuduğum zamanlar bile dopdoluydu...
''Dün akşamki halinizi unutmayacağım!'' dedi. ''Bütün gece aklıma geldikçe güldüm...Namusunu müdafaa etmek isteyen masum bir genç kız gibi çırpınıyordunuz.Halbuki Frau van Tiedemann'dan kurtulmak pek kolay değildir.''
..Fakat başka türlü yapabilmem için başka türlü bir insan olmam lazımdı.
Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir.
Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz.
Hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hala kabul edemiyor musunuz? Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. İnsanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden herşeyi bırakıp kaçarlar. Halbuki mümkün olanla kanaat etseler, hayallerindekini hakikat zannetmekten vazgeçseler bu böyle olmaz. Herkes tabii olanı kabul eder, ortada ne hayal sükutu, ne inkisar kalır... Bu halimizle hepimiz acınmaya layıkız; ama kendi kendimize acımalıyız. Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkalarını bizden zavallı görmeye hakkımız yoktur.
Bir kadının bize her şeyini verdiğini sandığımız anda onun hakikatte bize hiçbir şey vermiş olmadığını görmek bize en yakın olduğunu sandığımız sırada bizden bütün mesafelerin ötesindeymiş kadar uzak olduğunu kabule mecbur olmak acı bir şey.
Benim beklediğim aşk başka! O,
bütün mantıkların dışında, tarifi
imkansız ve mahiyeti bilinmeyen
bir şey. Sevmek ve hoşlanmak
başka, istemek bütün ruhuyla,
bütün vücuduyla, her şeyiyle
istemek başka… Aşk bence bu
istemektir. Mukavemet edilemez
bir istemek!
Hayatta en güvendiğim insana karşı
duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün
insanlara dağılmıştı; çünkü o benim
için bütün insanlığın timsaliydi.