Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
@asau ve @bilalante
- Yazdığım yazı tekrar okunursa nitelikten kastımın nitelikli okur olduğu anlaşılacaktır. Söz gelimi bir romanı okuyan 'a' kişisi o romanı okuyor mu yoksa sayfaları izliyor mu? Bence okurluğun en ciddi süreci budur.
- Diğer yandan benim niteliğe yönelik kaygım her alana dair mevcut. Başlığa daha önce yazdığım yazıda özellikle hedef aldığım biçimde bir okurluğun herhangi birini rahatsız etmesini ancak şaşırtıcı bulabilirim. Kitaplar elde dolaşmak ve koklanmak için değildir. Okunmak içindir.
- Asau, 'mesu'nun yazısı aklımda kaldığı için o şekilde bir örnekleme yaptım. Yazının uzunluğuna dair herhangi bir plan içerisine girmiş değildim. O konuda bir yanlış anlaşılma olmuş muhtemelen. Kısa bir örnek daha verirsem, Yüzyıllık Yalnızlık'daki en beğenilen eleştiriye göz atmanı rica edeceğim - uzun değil kısacık yazı-, o kadar güzel belirtmiş ki 'muannitsahtegi' başlık altındaki başka bir yazıya ihtiyaç dahi duymuyorsun.
- Okumaya dair eleştirimi yaptım. Yorumlara dair eleştirime gelirsek, hiç kimse Yüzyıllık Yalnızlık kitabına 'bayağı' sıfatını yakıştıramaz. Bunu diyen ne talihsizliktir ki 'özgün bir edebiyat' metnine dair herhangi bir fikir geliştirmemiştir. Özellikle o kitabın ele aldığı coğrafyayı, edebiyat dünyasına kazandırdığı yeni biçim anlayışını, Elboom gibi faktörleri düşündüğümde yapılan yoruma saygım kalmıyor. Daha önce de söyledim, isteyen trendeki soygunu okur isteyen James Joyce metnini. Ancak kişioğlu sadece anlayamadığı ya da okumakta zorlandığı gerekçesiyle bir romana 'bayağı' diyemez. Eğer eleştirini bir temele oturtmuş olursan saygı duyarım tabi, ama bayağı, diye damgalanması gerçekten komik görünüyor. Ve bunu eleştirdiğim için 'tevazu' ile davranmam isteniyorsa ben zaten kibirle davrandığımı düşünmüyorum. Eleştiriyi yapanın ne kendisine ne de esere ilgi duyan bir başkasına katkısı olmayan tutumunu eleştiriyorum. Pop jargonuyla 'ııh olmadııı, yeteneksizsin' demiyorum.
Bir okur, daha önceki okuma alışkanlıklarından, edebiyat tekniğine ve yazarın külliyatına yönelik hakimiyet kurarak yöneldiği edebi anlayışı kavramaya çalışır. Ancak ola ki yeni yazar - yeni eser keşfetmek isteyen herhangi bir kullanıcı, hiç bir dayanağı olmayan alakasız bir yorumdan etkilenebilir. Ben de beğenmediğim bir kitabı belirli temellere dayanarak yerin dibine sokabilirim ancak tercih etmiyorum. Seveni var sevmeyeni var saygı duyarım. Dedim ya burada hangi kullanıcı n'apmış, ne etmiş aldırmıyorum.
Özetlersem, bu platformda yer alan bir kullanıcı eğer bayağı deyip geçiyorsa ben de o kitap altında yazılan gereksiz o yazıya maruz kalıyorum. Okumak istemiyorum. Yazmasın, deneyip bitiremediyse yazmasın. Yazan kişi ne kendini ifade edebiliyor ne de 'sözde eleştirdiği' metni; sadece yakınmış oluyor.
Son yazım olsun, fikirlerini belirten arkadaşların eline sağlık, başlık da gayet güzeldi, o nedenle ikinci kez yazmış olayım.
Siteyi hangi amac ile kullandigim ile alakali bir durum. Ben baskalarina yardimci olmaktan cok, kendim icin bir not defteri gibi kullaniyorum.Hangi kitabi okudum, hangisine kac puan verdim vs.
Aslina bakarsaniz baskalarinin puanlari ve yorumlarini pek ciddiye almiyorum bu konuda. Sonucta bunlar hep kisiden kisiye degisen seyler. Benim icin onemli bir kriter ortak kutuphane olayi. Eger bir kisinin kutuphanesinde benim icin "olmazsa olmaz" dedigim kitaplar varsa, kutuphanesindeki diger kitaplara bakmaya basliyorum. Bence yorum ve puandan daha etkili bir yontem.
Ayrica yorumlara ,okumadigim bir kitap icin bakma taraftari degilim. Turkce'de tam karsiligini ne kullanacagimi bilmedigim "spoiler" olayi var. Maalesef bir cok kisi kitabi yorumladigini sanirken lise kitap ozeti tadinda yaziyor. Kitap hakkinda ne kadar surpriz varsa dokup saciyor. Ondan sonra o kitabi okumanin da bir tadi yok.
Bunca yazdim, "ozet gec sevgili arkadasim" diyen kibar okuyucular icin: Useniyorum, oyleyse yarin.
Ben bu konu hakkında şöyle düşünüyorum. Kişi, okuduğu her kitap hakkında mutlaka yorum yapabilecek en az bir bilgiye sahip olur. Ve bunu anlatıma dökmek bazılarına göre kolay bazılarına göre zor bazılarına göre de sıkıcı veya boş iş gibi gözükebilir. Ama burada önemli olan şey, öğrendiğin bilgiyi başkalarına aktarmaktır. Bir zaman sonra bu paylaşım arttığı zaman, yorum yapma kabiliyetinin de arttığını kişiler fark edecektir diye düşünüyorum. Okuduğumuz her ne ise onları aktarmalıyız, ancak bu şekilde edebiyatımızı ve dil hazinemizi genişletebiliriz.
-Doğrusunu söylemek gerekirse yazılanları okuyunca şaştım kaldım. Tamamen gönüllülük esasına dayalı bir üyelik ve tümüyle kendim için hatırlatmalar olarak düşündüğüm değerlendirme ve puanlara fazla anlam yüklenmiş gibi geldi.
-Bu siteye bizim evden üye olan iki kişinin yorum ve puanlarının birbiriyle nekadar alakasız olduğunu bilseniz şaşarsınız. Zaten ortak okuduğumuz kitap sayımız az olup onlara da farklı değerlendirmeler yapmamız gösteriyor ki (aynı evde 20 yıl; ortak bir görüş ve eğitim düzeyi olmasına rağmen) değerlendirme ve puanlamalar KİŞİSELDİR, fazla takılmayınız....
-Ben kendi açımdan bu yorum ve değerlendirmeleri bilmediğim ve okursam keyif alırmıyım diye düşündüğüm kitaplar için değerlendirmelerini kendi değerlendirmelerime yaklaşık bulduğum üyelerin yorumlarına göre seçebiliyorum. Naçizane önerim yoruma değil kimin o yorumu ve değerlendirmeyi yaptığına da bakmayı unutmayın.
-Yorum ve puanlama yapan tüm arkadaşlara teşekkürler :)
Elimden geldiğince yorum yaparım ama çoğu zaman yapmıyorum çünkü okuyucu için detaya girmekten korkuyorum
ben puanlamamı yaptıktan sonra değerlendirmeleri şöyle bir okuyorum..eğer benim düşüncelerimi içeren yazı varsa o yorumu beğenip geçiyorum..aynı şeyleri yazmış olmanın anlamı yok bence.ama kitap için az değerlendirme yapılmışsa ben de mutlaka düşüncelerimi yazıyorum okumak isteyenlere az çok bilgi olsun diye.
Ben de yorum yapilmasindan yanayim. Zaman buldukca da okudugum kitaplari yorumluyorum. Okuyacagim kitaplarda ilk baktigim yorumlar oluyor genel olarak..
Genelde yorum yapmayanlardanım kitaplar tabii ki yorumu hak ediyor ancak çok fazla diğer kişileri etkilemeyi sevmiyorum çünkü yorumlara bakarak aldığım kitaplar beni hayal kırıklığına uğratabiliyor. Bu biraz da benim tarzımla ilgili fantastik sevmiyorum aşırı aşk sevmiyorum çok ağır kitaplar okuyamıyorum daha polisiye veya sonu merak uyandıranlar dikkatimi çekiyor. Sonunu yazan insanlar gördüm bu yüzden artık yorumlar o kitabı alıp almamamda beni etkilemiyor. Aslında puanlama da çok garip bir olay neye göre puan? Bizim o anki ruh halimiz bile puanı etkiliyor .İster istemez karşılaştırmaya dahi gidiyorum 7 verdiğim iki kitaptan biri beni daha çok etkilemiştir niye ikisine aynı vermişim diyorum.
Kitabı okuyup bitirdikten sonra eğer içimden geliyorsa aklımda oluşanlara göre deneme tadında bir yazı yazmayı severim. Ancak bazı kitaplar öyle tamamlayıcıdır ki değil değerlendirme yapmak elime kalem bile alasım gelmez. "Ben mi değerlendirme yapacağım bu kitaba?" derim "ben kimim ki". Bazı kitaplar ise içime öyle işler ki aklımda bir sürü soru işareti bırakır. Bu kitaplar içinse o soruların oluşturduğu denizde ben boğulurum önce. Kaldı ki bir başkasına açıklayıcı olmak benim için zor. Bazı kitaplar ise biraz teknik gelir işte o zaman bir değerlendirme yapabilirim. Zaten bu tarz değerlendirmeler var sayfamda. Tabi bir de çok eskiden okuyup üzerine değerlendirme yapmaktan özellikle kaçındığım kitaplar da var.