Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
yaşamak, bulmak demek.
insanoğlu ağır ağır buluyor.
hazır verilmiyor hiçbir şey.
bunun bir amacı, bir nedeni var elbet.
bir “dert” veriliyor, bir “derman” bulunması isteniyor.
bilmiyorum ama sanırım tanrının en büyük emri tek kelime: “ara.”
aramamızı, bulmamızı istiyor.
çünkü “tekâmül” etmek, gelişmek, olgunlaşmak, ilerlemek ancak aramakla mümkün, aradıkça yürüyoruz.
bütün hayvanları mükemmel yaratan allah, bir tek insanı bu mükemmellikten uzak tutuyor.
verebileceklerinin hepsini vermiyor.
onun yerine, insanın “arayabileceği” geniş bir arazi bağışlıyor ona, istiyor ki bu arazide tek başına yürüsün, arasın, bulsun, ilerlesin ve “yaratıcısını” bu ilerleme yeteneğiyle sevindirsin.
bilmiyorum bunu söylemek günah mı, haddini aşmak mı ama bana tanrı hep büyük bir sanatçı gibi gelir, yarattığının “mükemmel” olmasıyla yetinmeyecek kadar büyük bir yaratıcı, yarattığının mükemmelliği kendi başına bulabilecek kadar mükemmel olmasını isteyen, kendi görkeminin, yarattığının bu mükemmelliği bulabilecek yeteneğinde billurlaşmasını arzulayan bir sanatçı.
onun için insanın her arayışını, her buluşunu, allah’ın aslında kendisine gösterilen bir saygı, yaratıcılığının rakipsizliğine bir alkış olarak değerlendirdiğini hayal ediyorum.
körü körüne bir inancın, sığ bir cehennem korkusunun, bencil bir cennet talebinin, şekilci bir ibadetin onun gibi eşsiz bir yaratıcıya yetmeyeceğine, her büyük sanatçı gibi sadece kendisine değil,“yarattığına” da saygı ve hayranlık beklediğini düşünüyorum."
Nedir bu sınırlar?
Tartışma sitesi değil se böyle bir konunun ne işi var? Baştan kuralları net bir şekilde koyarsınız, "Kitaplar dışında konuların yeri burası değil," diye. Kitaplar dışında tartışma konusu açılmaz ona göre.
Sınırmış? Kimseye hakaret etmeden (besbelli ki eleştiriyi hakaret sayıyorsunuz) yazıyorum konunun gidişatına göre, varsa bir cevabınız konuyla ilgili yazın ya da görmezden gelin, benim ne yayıp yapmayacağımı söyleyeceğinize.
Haddinizi bilin biraz ya!
"Tanrı var mı yok mu" dan öte pek çok soru aklımıza geliyor. Eğer varsa güneş sistemi oluşumunu neden 13 Milyar yılda tamamladı veya dünya 3.5 milyar yıl sonra canlıların yaşaması için evrildi. Neden bir anda olmadı bunlar. Neden insanlardan önce tek hücreli canlılar denizlerde yaşadı, sonra kuşlar - memeliler ve insanlar ortaya çıktı. Dinazorlar insanlardan önce yaşadığı bu dünyanın asıl sahipleri onlar değil mi?
Kutsal kitaplar neden birbirlerinin alıntısı gibi yazılmış ve sürekli neden kendi ırkını yüceltmiş? Sureler, ayetler neden bir insanın kaleminden çıkmış gibi duruyor?
Eğer Tanrı yok ise bu düzen nasıl oluştu? Milimetrik hesaplamalarla, 23 derece 27 dakika eğimini dünya kendi mi yaptı? Bu atmosfer olayları, oksijen miktarı ya da canlı metabolizması bu kadar mükemmel nasıl evrimleşti ya da tasarlandı.
Sorular bitmez arkadaşlar bu dünya döndüğü sürece :)
Bi zahmet konunun başlığına göre yorum yaz , tartışma sitesi değil demiş bak inanıyosan inandığın ölçüde yaz inanmıyosan inanmadığın ölçüde sınırlarını aşmadan yaz.
Dini anlamak için çevredeki dini uygulamalardan, kendini dindar zannedenlerin davranışlarından ve hadislerden uzaklaşmak gerekir. Sorgulamanın dahi günah olduğunu düşünen, kıldığı namazda ne söylediğinin bilincinde olmayan insanların peşinden gitmek pek akıllıca olmamalı. En önemlisi, çevredeki din anlayışının, kişinin tanrının varlığıyla ilgili düşüncelerini etkilememesi gerekir.
Yorum yapmak Kur'an ın apaçıklığını etkileyen bir durum değil. Kur'anda iki türlü ayet vardır. Muhkem ve müteşabih. Muhkem yoruma olanak vermez. Kuran'ın ve dinin genel esaslarıdır. İbadetler vs. Müteşabih ayetlerde yoruma açık ayetlerdir. Devirden devire değişir. Yoruma açık olması, Allah'ın çağa göre davranmayı insanlara bırakmasından ileri gelir. Örneğin hukuk alanındaki ayetler, miras paylaşımı vs. Allah bir tek bana göndermemiş, ben anlamışım ona göre konuşuyorum. Allah bunu herkese göndermiş, El-Kaide meselesine bir önceki iletimde abesle iştigal dememin sebebi başkaydı. Siz ağzından her müslümanım diyene neden inanıyorsunuz ? Sizin mantığınıza göre El-kaide militanları müslüman biz değiliz. İslam'ı düşman göstermek için amerikanın yaptığı planlar (11 Eylül dahil) bizde de işe yaramasına şaşırdım doğrusu.
Siz İslam dini hakkında yanlış bilgi sahibisiniz ve dini tanımıyorsunuz ve bu yanlış bilgi üzerinden saldırmaya çalışıyorsunuz çünkü doğru İslamı bilseniz saldıramayacaksınız. Kafanızda bir yanlış bir İslam algısı var ama doğruyu da öğrenmek istemiyorsunuz. Çünkü bugüne kadar inandığınız şeyleri kabul etmek istemiyorsunuz. Böyle gelmiş böyle gitsin diyorsunuz. İslam hakkında söylediklerim yanlışsa diye cümleye başlıyorsunuz ama siz İslam'ın İ'sini bilseniz bu cümleyi kurmazsınız. Adı barış olan bir din var ortada, bana El-Kaide'nin yaptıkları müslümanlık diyorsunuz.
"...yalan söylüyorsunuz," demek bir hakaret değil tespittir.
Öncesine bakıldığında bir iddia var ("Kuran'da namazın nasıl kılındığı yazar."), bu iddiaya karşı kanıt isteme var (Kuran'da namazın nasıl kılındığı nerelerde yazıyor?), sonrasında da kanıt gösterememe var. Bu durumda iddiasını kanıtlayamadığı göre "yalan söyleme" durumu var.
İkincisi 55-60 civarı ileti yazılmış konuya. Kaç kişi doğrudan "Tanrıya İnanma/İnanmama" sebebini yazmış? Siz sadece bana diyorsunuz, "Konuyla ilgili yazın," diye. (Demek ki sadece benim yazdıklarımdan rahatsız oldunuz.) Buna dayanarak haddinizi bilin deyince "ergen" sözcüğünü bir aşağılama, hakaret olarak kullanma çabası içine giriyorsunuz, ki tartışma kültürünüzün sıfır olduğunu gösteriyor. Çapınız bu demek ki.
Üçüncü kimin hakaret edip etmediğini anlamak için üslubunuza bakın. Ben, kim olursa olsun karşımdakine "siz" diye hitap ederken bir de kendinize bakınız. Daha iki iletide hemen "bir gramlık beyninle", "ergen," "ateist ergen" vs. başladınız... Elbette bunlar kitap okumakla sahip olunacak değil, kim olursa olsun karşınızdakine saygı duymakla olacak şeyler, fikirleri ne kadar farklı olursa olsun...
Ergen beni...
Ek: @CemÖztürk'ün iletisini sonra gördüm; "Herkes fikrini açıklama ve yayma hürriyetine sahiptir." (Bilin bakalım nereden bu alıntı.)
Ben size yorum yapmayın demiyorum, herken kendince farklı yorumluyorsa "Kuran'ın apaçıklığı" nerede kaldı? El kaide de kendince yorumluyor, neden sizin söylediklerinizi dikkate almak gerekiyor da El-Kalde'nin söylediklerini almamak gerekiyor? Allah bir tek size mi yorum yapın diye göndermiş. (Sanırım alakayı anladınız.)
İslam hakkında söylediklerim yanlışsa bana Kuran'dan kaynak getiriniz "5 yaş ve çevresi" diye lafı dolandıracağınıza. Kuran'ı okudum, yorumladım, tıpkı sizin gibi.
Bir deist olarak onun varlığına kanıtım çok (kendimce). Benim asıl sebebim evrendeki yapısal düzenler, insanı da evrenin içine katarsak arkasında kesinlikle büyük bir güç ve bilgi var.
Nedir beni aşan? Siz mi karar veriyorsunuz bir konunun beni aşıp aşmadığına?
Kimseden hak talep ettiğim yok, İslam özelinde eleştiriyorum.
Madem her soruya açıksınız, lafı dolandırmak yerine net cevap istiyorum. İlgili kavramların geçtiği yüzeysel, okuyanın yorumuna göre değişecek cevaplar değil. Bu kadar basit.