Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Asau çok güzel yorum yapmış. Asıl olan merkezden bakmaktır. Polis saldırdığında camiye saygısızca sığınmanın mantıklı olduğunu düşünenler, göstericiler sivil hayata zarar verirken polisin onlara saldırmasını mantıksız olarak yorumluyor. Yani göstericilerinki can, işyerleri yakılıp yıkılan, araçları yakılan, para kazanması engellenen esnafın canı can değil! Eylem yapmak bi haktır fakat eylem yapmak kimseye başkalarının canına, malına, kutsalına zarar verme hakkı tanımaz. Kural tanımamazlık insani değildir. Şiddet uygulayarak değişim yapmaya kalkışanlar şiddet uygulamanın normal olduğunu düşünmektedir fakat kendilerine şiddet uygulandığında bundan şikayet etmektedirler! Ayrıca cami konusu hassas bir konudur. Camiye yapılan saldırı belirli bir kesimce abartılmış, belirli bir kesimce de komedi haline getirilmiştir. Mobese kayıtlarına göre camiye yapılmış belirgin bir saygısızlık vardır. Camiye ayakkabı ile girenleri, öpüşenleri ve sağa sola vuranlar görülüyor. Ve bunlar abartılan söylentileri bir kenara bırakırsak saygısızlık demeye yeterli şeylerdir. Bunlar objektif şeylerdir. Videolarda görünenler işin nasıl algılandığı değil ne olduğu gerçeğidir, olanın görüntüsüdür.
http://video.uludagsozluk.com/v/camide-kola-içmek-84774/
Önemli olan nasıl algılandığı değil; ne olduğudur. İnsanların yalanı doğru olarak algılaması gerçeğin ne olduğunu değiştirmez. İnsanların hırsları uğruna neler yapabileceğini gösterir.
İçki içildi mi? İçilmedi.
(Grup) Seks yapıldı mı? Yapılmadı.
İnsanların camiye ayakkabıyla girme nedeni ortada mı? Ortada.
Bunlar kişiden kişiye değişiyor mu?
Bana göre camide içki içildi, (grup) seks yapıldı!
Olay sağdan, soldan, merkezden bakmaktan ziyade olanı söylemektir. Aksine ortada içki içildiğine dair kanıt olmadığı halde içki içildi "gerçekliği" demek subjektif bakmaktır.
Özet: Tarafsız olmayı becermek yerine politik doğruculuğu bırakmayı becermeliyiz!
Bizi bu hale hep taraf olmak getirdi, tarafsız olmayı bir becersek, herşeyi açık olarak görebilme şansına erebiliriz belki!
Bir analiz;
Hayata soldan bakmak güzel görülebilir; daha humanist, daha ideal olabilir, ama reel yaşam, hayata "merkezden" bakanları daha çok doğrular... "Seyfi" olaya "merkez"den, "Son_Silahsor" ise olaya daha çok "sol"dan bakmaktadır. İşin en şaşırtıcı olanı ise, -paradoks gibi görünse de- aslında ikisi de doğru şeyler söylüyor olabilirler. Son_Silahsor cami olayına çok mantıklı ve insanı bir yorum getirse de, Seyfi'nin yazdıkları daha inandırıcı görülmektedir. "Seyfi" olaya daha çok objektif olarak yaklaşmakta, "Son_Silahsor" ise daha çok subjektif yaklaşmaktadır. "Seyfi" gördüklerini söylüyor, diğeri ise gördüklerini yorumluyor. Normalde insanlar olayları genel kabul görmüş kurallara göre algılar ve yorumlar. Görüntülerde; "içki içildi" söylemi (tam olarak) kanıtlanamayan olgudur, diğer olgular malesef doğru olarak görülmektedir (algılanmaktadır). Önemli olan ne olduğu değil, nasıl algılandığıdır....
Kutsal olgulara -saldırı imajı- çok tehlikedir, adı üstünde "kutsal". Siz ne kadar iyi niyetli olursanız olun, kutsalın algısı çok farklıdır. Eğer kutsalın derin anlamlarını bilmiyorsanız doğru düşünebilemezsiniz. Son_Silahsor'un "İnandığınız dinde (müslüman olduğunuzu varsayıyorum) insan hayatı mı önemlidir, insan eliyle yapılan ibadethane mi? Nasıl bir tanrı anlayışınız var, anlayamıyorum." gibi bir serzenişi, kutsalın anlamını kavrayamamışlığın nedeni olabilir. Evet, şu doğrudur; Bir insanı -haksız yere- öldürmek (incitmek, yaralamak) kabeyi yıkmaktan daha büyük günahtır. Çünkü kabe insan yapısıdır, insan ise Allah yapısı. Ancak insan, kutsalı "vatan, bayrak, din, ibadethane, kitap" için ölürse o kutsal olur. Yani kutsal insandan daha değerli olabilir....
@Seyfi, dört şey söyleyeceğim:
1. Sivil halka kim zarar vermiş? Aksine İzmir'de, İstanbul'da, Antalya'da, Eskişehir'de vs. eli sopalı, satırlı insanlar eylemcilere saldırıyor, polis bu insanlara hiçbir müdahalede bulunmuyor.
2. Cami, polisin insanların üzerine orantısızca, doğrudan hedef alarak biber gazı atmaları üzerine sığınacak bir yer ve yaralılar için revir olarak kullanılmıştır. Polis insaların üzerine bomba yağdırırken insanlar "Lan, dur ayakkabımı çıkarayım da öyle kendimi kurtarayım." diye mi düşünecekler. İnsanlar canlarının derdine düşmüşken camiye ayakkabı ile girilmesinin ne önemi var? İnandığınız dinde (müslüman olduğunuzu varsayıyorum) insan hayatı mı önemlidir, insan eliyle yapılan ibadethane mi? Nasıl bir tanrı anlayışınız var, anlayamıyorum.
3. Sarılma, öpme konusunda diyeceğim şu: İnsanların polis şiddetinden kaçındıktan sonra arkadaşlarına, sevgililerine sarılmalarında, öpmelerinde, onları rahatlatmak istemelerinde bir sorun görmüyorum. Ayrıca madem görüntüler vardı, 1 aydır neden saklamışlar anlamadım. (Kuran kursunda erkek öğrencilere tecavüz haberinden sonra gelmesi manidar.)
4. Yine polis şiddetinden kaçan sarhoş bir adamı korumak için camiye sokmuşlar. Belli ki adam kendinde olmadığı için adamı kontrol etmekte zorlanıyorlar. Şimdi siz sarhoş adam camiye nasıl girer de dersiniz. Dışarda bıraksalar da polis savunmasız adamı linç etse, adamın kafasını kırsa, gözünü çıkarsa daha mı iyiydi? Yapmadıkları şey değil.
Günlerce camide içki içildi diye yalan haber yapıldı. Bahsettiğiniz kaynaklar ve başbakan, caminin imamının bizzat "İnsanlar can derdindeydi, içki içen kimseyi görmedim." demesine rağmen alenen yalan söylemeyi sürdürdüler.
Sanırım camide içki yalanının tutmadığını yeni anladılar...
Ben sivil halka verilen zarardan bahsediyorum. Polis eylemcilere şiddet uygulamış olabilir fakat benim anlatmak istediğim eylemciler neden çevreye zarar verdi. Polis araçlarına tepki amaçlı saldırdılar diyelim bunu anlarım ama iş yerlerine neden saldırdılar sivil araçları neden yaktılar, camiye ayakkabılarıyla neden girdiler. Daha bugün caminin yeni mobese kayıtları ortaya çıktı adamlar caminin içinde öpüşmeler mi dersin, kavgalar mı dersin, sağı solu kırmalar mı dersin. Ulan adam caminin içinde sağa sola vuruyo. Benim ibadet yerime saygısızca davranan benim için şerefsizdir.. Polis beni ilgilendirmiyor. Bunları polise anlatın ya da hükümete.
Öncelikle devletin ve devletin kolluk kuvvetlerinin yaptıklarını görmezden gelip eylemcileri yakıp yıkmakla, taş atmakla suçlayanların şunu düşünmelerini istiyorum: "Mobese kamereları neden kapalı; devlet, halkından neyi saklamak istiyor?"
Madem eylemciler haksız, polis orantısız şiddet falan uygulamıyor, olaylar başlar başlamaz kameraları kapatmayıp, 24 saat canlı yayın yapsaydınız, insanlar kimin haklı kimin haksız olduğu görselerdi. Elbette vicdan sahibi bir insan, aklını biraz kulandığında bile sorunun cevabını bulur.
Başından beri yapılan ve yapılmaya devam edilen şu: Mobese kameraları kapalı, ana akım medya olayları iktidarın isteğine göre yanlış ve eksik bilgilendirme yaparak yayınlıyor. Durum böyleyken sabahın 5'inde insanlar uyurken yapılan baskınları, çadırların yakılmasını, 5-10 polisin aralarına aldıkları 1-2 kişiyi öldüresiye dövüp komalık yapmasını, sivil polislerin direnişçilerin arasına katılıp işyerlerinin camlarını kırıp dökmesini, polisin biber gazını 45 derecelik açıyla atması gerekirken insanların kafasını hedef alarak atmasını göstermezken insanların kendilerini korumak için yaptıklarını (yani olayların sonunu) gösteriyor. Ana akım medyadan başka bir yayın organı takip etmeyen de çıkıp eylemcilerin polise saldırdığını düşünüyor.
Bu noktada iktidarın sosyal ağlara kızmasının nedeni de budur. Sosyal ağları, ana akım medya gibi kontrol edememesi. Çünkü biliyorlar ki, sosyal ağlarda ana akım medyada gösterdikleri, söyledikleri yalanlar birer birer çürütülüyor.
Peki ozaman bu eylemi yapanlar neden çevreye okadar zarar verdiler, neden işyerlerinin camını kırdılar, neden esnafın iş yapmasını engellediler, neden insanların araçlarını yaktılar? Madem suçlu olan hükümet, sivil insanlara neden zarar verdiler? Hadi bunu bi mantığa bürüyünde bana anlatın.
Vikitap'ta Gezi Parkı destekçilerinin olduğunu görmek güzel.
Ey vicdan, nereye!
Vicdansızla evlenmeye!
Çocuğuza ne ad vermeyi düşünüyonuz?
Empati!
Bu yorum silinmiş