İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyan Nazlı ve Ezel, Jane Austen üzerine ortak bir ödev hazırlamak zorunda kalırlar. Ancak bu ödev zamanla Nazlı’nın kendi hayatıyla hesaplaşma işine dönüşür. Geçmişini unutarak kendine yeni bir kimlik belirleyen Nazlı, her attığı adımda karanlık düşlerine biraz daha gömülür. Bu yolda ona ne en yakın arkadaşı Ecem, ne Ezel, ne de diğer insanlar yardımcı olabilirler. Çünkü bu tamamen, Nazlı’nın çözebileceği bir kördüğümdür.
Edebiyat ve sanata dair hem hoş hem de sorgulayıcı ayrıntıların yer aldığı 00.00 Biri Sizi Düşünüyor aşkı en derinlerde bulmaya çalışan bir roman. Ve baş döndürücü, bir atlıkarıncada vakit geçiriyormuş gibi…
Herkesin dünyada bir kez birine karşı, insanların aşk dediği o şeyi hissedebileceğine inanıyordum ve kendi hakkımı çoktan kullandığımı biliyordum
İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyan Nazlı ve Ezel, Jane Austen üzerine ortak bir ödev hazırlamak zorunda kalırlar. Ancak bu ödev zamanla Nazlı’nın kendi hayatıyla hesaplaşma işine dönüşür. Geçmişini unutarak kendine yeni bir kimlik belirleyen Nazlı, her attığı adımda karanlık düşlerine biraz daha gömülür. Bu yolda ona ne en yakın arkadaşı Ecem, ne Ezel, ne de diğer insanlar yardımcı olabilirler. Çünkü bu tamamen, Nazlı’nın çözebileceği bir kördüğümdür.
Edebiyat ve sanata dair hem hoş hem de sorgulayıcı ayrıntıların yer aldığı 00.00 Biri Sizi Düşünüyor aşkı en derinlerde bulmaya çalışan bir roman. Ve baş döndürücü, bir atlıkarıncada vakit geçiriyormuş gibi…
Herkesin dünyada bir kez birine karşı, insanların aşk dediği o şeyi hissedebileceğine inanıyordum ve kendi hakkımı çoktan kullandığımı biliyordum
https://illekitap.blogspot.com/2020/04/n-g-kabal-0000-biri-sizi-dusunuyor.html
İtiraf etmeliyim ki çok değişik bir kitap okudum. Açıkçası kitabı alırken hep ilgimi çeken kapak tasarımı ve alıntılar olmuştu ama kitabın içeriğinden böylesine bir hikaye çıkacağını bilmiyordum. Yazarı tebrik ediyorum kitabın sonunda çok fena bomba etkisi yarattı.
Öncelikle yazarın yayınlanan beşinci kitabı ve ben yayınlanan son kitabıyla başladım yazarı tanımaya. Diğer kitaplarına da bir el atacağım özellikle Bugün Adımı Sen Koy kitabını çünkü bu kitabın sonlarında hafiften esintisini hissettirdi merak ettim hikayesini.
Yazarın akıcı, merak ve ilgi uyandırıcı bir kalemi var. Okurken sıkılmıyorsun ve bu kitap için en azından diyebilirim ki neyi neden yaptığını veya nelerin neden olduğu çok güzel oturmuş. Yazarın karakter analizleri, olayları anlatışı, karakterlerin birbirleriyle ilişkilerini çok güzel değerlendirmiş ve kurguya dahil etmişti. Kendisini tebrik ederim, yolunun da açık olmasını dilerim.
Bu blogger sizin diğer kitaplarınıza da el atacak diyebilirim :)
Şimdi kısaca kitabın konusuna değinmek gerekirse; okul birincisi olan ve her zaman en üst düzeyde mükemmeliyetçi olan Nazlı, sınavda kendinden başka birinin daha yüksek not olmasından sonra o ders için ödev hazırlamak için hocasının yanına gittiğinde neyi eksik yaptığını keşfetmesi için o derste en yüksek not alan Ezel ile ortak bir ödev hazırlamasını ister. Nazlı kabul etse de bu ödevin onun hayatını tepetaklak ederek bambaşka kapıları açacağını bilemez. Ezel, tahmin ettiği gibi biri değildir ve daha da önemlisi içten içe Ezel'e karşı çekim hissederken genç adamın en yakın arkadaşının erkek arkadaşı olduğunu ve kendi arkadaş grubuyla takıldığını da öğrenir. Ezel ile Nazlı hem ödev üzerinde çalışırken hem de Ezel'in Nazlı'nın bastırılmış duygularını, herkesi görmezden gelmesini, kendinden başka kimseyi önemsemeyen, umursamayan tavırlarının ardındaki kişiyi görebilecek bir adam olması Nazlı'nın bütün dengelerini alt üst eder.
Nazlı kendini bulma arayışında Ezel'in büyük bir iteklemesini, duygularını tepetaklak etmesini ve arkadaş grubuyla fırtına yaratması sonucunda yaşananların sonunda Ezel'in Nazlı'ya aşkını, bu aşkın bıraktığı tahribatları ve sonunda Elizabet Bennett ve Bay Darcy gibi mutlu sonları olacak mı bunları okuyoruz.
Kitap böyle anlatıldığında çok basit genç yetişkin, okul çağı ergen tripleri falan gibi görebilirsiniz ama bambaşka bir kitap olduğunu söylemeliyim. Bu yüzden kitabı okumak için ön yargılarınızı kırın ve deneyin derim. Nazlı'yla ilgili bütün karakteristik özellikler çok güzel kurgulanmış ve kaleme alınmıştı. Kitap Nazlı'nın tarafından anlatılıyordu ve kızın kendi içinde yaşadıkları, karamsarlıkları, kararsızlıkları, duyguları, korkuları, hatırlamadığı olaylar her şey muhteşem aktarılmıştı. Ama bazen de Nazlı kızım risk almalısın, sorgulamasın, denemelisin ama dediğim yerler de vardı.
Ezel ise... adamım güzel sevdin be. Nazlı'yı çok güzel izledi, tanıdı, neler yapacağını, neler diyeceğini, nerde ne isteyeceğini veya ne zaman neye ihtiyacı olacağını çok güzel tanımıştı, takip etmişti. İşte seven de zaten böyle yapar dedim.
Hele hiç tahmin etmediği yerlerden çıkışı vardı ya ahh adamım çok güzeldi be senin sevgin de dedim. Kütüphanede Nazlı oradayken uzaktan izlemesi, Nazlı atlıkarıncaya binerken orada olması, en ihtiyacı olduğunda sadece yanında olması... hele ağlamak isteyip de ağlayamadığında Nazlı'ya kask verip, şimdi ağla kimse seni göremez tavırları muhteşemdi.
Nazlı ve Ezel'in kitaplar ya da filmler hakkındaki konuşmaları, alıntıları, atışmaları çok güzeldi. Öyle sohbetler yapmayı bende çok severim farklı bakış açılarıyla kitapları tartışmak muhteşemdir ve bunu onlarda okumak muhteşem hissettirdi.
Bir de Ezel trumblr kullanıyordu, orada paylaştıkları falan alıntıları resimleri yeminle acaba ben de bir hesap açmalı mıyım diye düşündüm :D
Zaman zaman kızdığım bir karakter olan Ecem'i ise... kuzum sen nasıl da sadık bir arkadaşsın dedim kitabın sonunda. Aslında kitabın sonunda Nazlı'yı bu hale getiren sebepleri öğrendikten sonra kötü olarak ve suçlu olarak ithaf ettiğim karakterlerin aslında ne kadar iyi olduğunu görmek muhteşemdi.
Arkadaşlık ilişkileri, birbirleriyle iletişimleri tipik üniversite gençliği dedirtse de bana kendi üniversite zamanlarımı anımsattı. Çok güzeldi arkadaşlıkları.
Kitabın sonu ise... tam bir vurgundu! Açıkçası beklemediğim bir travma vardı altında ve yazar cidden kitabın sonuna okuru nasıl damdan düşmüşe çeviririm demiş ve on ikiden vurarak bunu yapmış. Bu konuda kendisini tebrik ederim.
Kitabın son bölümü, Barcelona'daki sahneler çok güzeldi. O sayfaları bu kitaba yakışan sonu getirdi diyebilirim. Resmen şu kitabı yüzümde gülümsemeyle kapatmama sebep oldu. Bu sonu sevdim hem de çok :)
Ayy aslında kitaba dair demek istediğim daha çok detay var ama kitap içeriğine çok girerim diye korkuyorum o yüzden yorumumu artık sonlandırıyorum. Ama sizlere de bu kitabı ve yazarı tavsiye ederim deneyin. Çünkü ben diğer kitaplarına da el atmaya niyetliyim :) Özellikle ilk siparişimde Bugün Adımı Sen Koy kitabına da yer ayıracağım.
Ciltli, Türkçe, 430 sayfa
2020 tarihinde, ephesus yayınları tarafından yayınlandı