Eski Bulgar yazınının yaklaşık dokuz yüzyıllık tarihsel gelişiminin 350 yıllık evresinin Osmanlı İmparatorluğunu egemenliği altında ve koşullarında yaratıldığına tanıklık ederiz. Bundan dolayı bu yazının başlıca türü niteliğindeki azizin yaşamöyküsünde, Osmanlı'nın politik, toplumsal ve kültürel yaşamıyla ilgili bugün tarihçilere kaynak oluşturabilmenin yanı sıra Türk imgesinin araştırılmasına materyal sağlayacak çok ilginç tanıklıklara rastlarız. Bunun en belirgin kanıtı olarak 15. yüzyıl Bulgar yazarı Konstantin Kosteneçki'nin 1431'de tamamladığı Stefan Lazareviç'in Yaşamöyküsü başlıklı yapıtını öne sürebiliriz.
Yazılışından yaklaşık altı yüzyıl sonra Dr. Hüseyin Mevsim tarafından Eski Bulgarca'dan Türkçe'ye çevirisi sunulan Stefan Lazareviç'in Yaşam Öyküsü, 14. yüzyıl sonu 15. yüzyıl başları Balkanlar, Bizans ve Osmanlı tarihiyle ilgili eşsiz bir kaynak niteliği taşır. Yapıtın tarihsel bir belge olarak değeri, K. Kosteneçki'nin olaylara birincil tanıklığından kaynaklanır. Kuşkusuz bu durum tarihsel gerçeklik izlenimini arttırır, anlatının nesnelliği yapıtın belgeselliğinde yatar.
Eski Bulgar yazınının yaklaşık dokuz yüzyıllık tarihsel gelişiminin 350 yıllık evresinin Osmanlı İmparatorluğunu egemenliği altında ve koşullarında yaratıldığına tanıklık ederiz. Bundan dolayı bu yazının başlıca türü niteliğindeki azizin yaşamöyküsünde, Osmanlı'nın politik, toplumsal ve kültürel yaşamıyla ilgili bugün tarihçilere kaynak oluşturabilmenin yanı sıra Türk imgesinin araştırılmasına materyal sağlayacak çok ilginç tanıklıklara rastlarız. Bunun en belirgin kanıtı olarak 15. yüzyıl Bulgar yazarı Konstantin Kosteneçki'nin 1431'de tamamladığı Stefan Lazareviç'in Yaşamöyküsü başlıklı yapıtını öne sürebiliriz.
Yazılışından yaklaşık altı yüzyıl sonra Dr. Hüseyin Mevsim tarafından Eski Bulgarca'dan Türkçe'ye çevirisi sunulan Stefan Lazareviç'in Yaşam Öyküsü, 14. yüzyıl sonu 15. yüzyıl başları Balkanlar, Bizans ve Osmanlı tarihiyle ilgili eşsiz bir kaynak niteliği taşır. Yapıtın tarihsel bir belge olarak değeri, K. Kosteneçki'nin olaylara birincil tanıklığından kaynaklanır. Kuşkusuz bu durum tarihsel gerçeklik izlenimini arttırır, anlatının nesnelliği yapıtın belgeselliğinde yatar.
Karton Cilt, 264 sayfa
2007 tarihinde, Kapadokya Yayınları tarafından yayınlandı