Jack London, yapıtları yabancı dillere en çok çevrilmiş ABD'li yazarlardan biridir. İşi gereği sürekli gezen bir astroloğun oğluydu. Babası tarafından terk edildikten sonra California'daki Oakland'da, annesinin ve London soyadını aldığı üvey babasının yanında yetişti. On dört yaşında, yoksulluktan kurtulmayı ve serüvenlere atılmayı düşünerek okulunu bıraktı. Bir tekneyle San Fransisco Körfezi'nde dolaştı; istiridye çalarak ve sahil koruma devriyesinde çalışarak geçimini sağladı. Tayfa olarak çalıştığı bir gemiyle Japonya'ya gitti. 1893'teki iktisadi paniğin ardından yürüyüşe geçen işsizler ordusuna katılarak ABD'nin hemen her yerini gezdi. İktisadi bunalımın doğurduğu güç koşullarla karşı karşıya kaldı, bir süre hapis yattı. Halk kütüphanelerinde kendini eğitti. On dokuz yaşında dört yıllık orta öğrenimi bir yılda tamamlayarak Berkeley'deki California Üniversitesi'ne girdi. Ama bir yıl sonra okulu bırakarak Klondike bölgesinde altın arayıcılarına katıldı. Ertesi yıl Klondike'ten döndü, ama yine yoksuldu ve işsizdi. Şansını bir kez de yazarlıkta denemeye karar verdi.Her geçen gün daha çok ürün vermeyi hedefliyordu. Yazar olabilmek için büyük bir iyimserlik ve enerjiyle çalıştı. İki yıl içinde büyük ilgi görmeye başladı, geniş bir okur kitlesine ulaştı. 17 yıl içinde kitaplarının sayısı 50'yi buldu. ABD'nin en çok kazanan yazarı olduysa da, bu para hiçbir zaman giderlerini karşılamaya yetmedi daha çok para kazanmak için daha çok yazdı.1910'da California'da Glen Ellen yakınlarındaki bir çiftliğe yerleşerek yaşamının geri kalan bölümünü Kurt Evi (Wolf House) adını verdiği görkemli evinde geçirdi. 40 yaşında yaşamı son buldu.Açlar Ordusu, yazarın bir anlamda yaşam serüvenidir. Yukarıda kısaca anlatılanlar bu yapıtta tüm ayrıntılarıyla sergilenmektedir. Bu yapıt Jack London'un en önemli romanlarındandır.
Jack London, yapıtları yabancı dillere en çok çevrilmiş ABD'li yazarlardan biridir. İşi gereği sürekli gezen bir astroloğun oğluydu. Babası tarafından terk edildikten sonra California'daki Oakland'da, annesinin ve London soyadını aldığı üvey babasının yanında yetişti. On dört yaşında, yoksulluktan kurtulmayı ve serüvenlere atılmayı düşünerek okulunu bıraktı. Bir tekneyle San Fransisco Körfezi'nde dolaştı; istiridye çalarak ve sahil koruma devriyesinde çalışarak geçimini sağladı. Tayfa olarak çalıştığı bir gemiyle Japonya'ya gitti. 1893'teki iktisadi paniğin ardından yürüyüşe geçen işsizler ordusuna katılarak ABD'nin hemen her yerini gezdi. İktisadi bunalımın doğurduğu güç koşullarla karşı karşıya kaldı, bir süre hapis yattı. Halk kütüphanelerinde kendini eğitti. On dokuz yaşında dört yıllık orta öğrenimi bir yılda tamamlayarak Berkeley'deki California Üniversitesi'ne girdi. Ama bir yıl sonra okulu bırakarak Klondike bölgesinde altın arayıcılarına katıldı. Ertesi yıl Klondike'ten döndü, ama yine yoksuldu ve işsizdi. Şansını bir kez de yazarlıkta denemeye karar verdi.Her geçen gün daha çok ürün vermeyi hedefliyordu. Yazar olabilmek için büyük bir iyimserlik ve enerjiyle çalıştı. İki yıl içinde büyük ilgi görmeye başladı, geniş bir okur kitlesine ulaştı. 17 yıl içinde kitaplarının sayısı 50'yi buldu. ABD'nin en çok kazanan yazarı olduysa da, bu para hiçbir zaman giderlerini karşılamaya yetmedi daha çok para kazanmak içi... tümünü göster
Kitap gayet güzeldi ama sonu yok çok açık bitmiş, bu beni üzdü
Jack London, yaşamının gençlik yıllarında bir dönem evsiz, aç, dilenerek, hatta bazı zamanlarda hırsızlık bile yaparak, serserilik ile geçirdiği zamanları anlatılıyor kitabında. O dönemde trenle, kısa bir zamanda da gemiyle kaçak yolculuklar yaparak dolaşmış ve hapiste yatmıştır. Her ne kadar serseriliği çekici bir dille anlatmışsa da zorluklarını da etkileyici cümlelerle ifade etmiştir.
Jack London'ın kalemi bana mı bu kadar güzel geliyor bilemiyorum fakat yazdıklarını gözümde canlandırabiliyor ve heyecanını yaşıyorum. Burada da 'hoba' olarak adlandırılan serserilerin hayatını izledim ve normalde tepki vereceğim olaylara başka açılardan bakıp hak verdim. Hocanın ''bizim kıza da yakışıyor'' dediği gibi, Jack London'a da serserilik yakışıyor.
192 sayfa
May Yayınları tarafından yayınlandı