Doksanlı yaşlarındaki Sirarpi Ninenin, oymalı sandukasının açılmasıyla ömürlük bir gizli aşk, zamanı hızla geri sarar.
Kendisi toprağa gömülmüş de, sırtı, boynu ve ayağı açıkta kalmış, yürüyüş halinde bir dev hayvan heykelini andıran o kocaman görüntünün çocuk yüreğine salık verdiği endişeye benzer bir duygu yayılır Erivana. İki yanında da tıpkı kendine benzer, ikişer yavrulu ejder kayası... Bizi yutacak diye korktuğumuz taş parçası. Vaktiyle ifrit bir ejderha imiş, yanındakiler de onun yavruları, öyle derdi büyükler. Meğer eski zamanlarda o ejderler Harputu yutmaya gelmişler de şehirde herkes korkmaya başlamıştı. Efsane buydu ya, ete kemiğe bürünmüş ejderhalar gerçekten yutabilir miydi Harputu? Ya ejderhalar yıllar sonra yeniden ortaya çıkıp Karabağın üstüne çöreklenebilir miydi?
Müjgan Tekin üçüncü romanında üç zamanlı bir öyküyü kaleme alıyor.
Doksanlı yaşlarındaki Sirarpi Ninenin, oymalı sandukasının açılmasıyla ömürlük bir gizli aşk, zamanı hızla geri sarar.
Kendisi toprağa gömülmüş de, sırtı, boynu ve ayağı açıkta kalmış, yürüyüş halinde bir dev hayvan heykelini andıran o kocaman görüntünün çocuk yüreğine salık verdiği endişeye benzer bir duygu yayılır Erivana. İki yanında da tıpkı kendine benzer, ikişer yavrulu ejder kayası... Bizi yutacak diye korktuğumuz taş parçası. Vaktiyle ifrit bir ejderha imiş, yanındakiler de onun yavruları, öyle derdi büyükler. Meğer eski zamanlarda o ejderler Harputu yutmaya gelmişler de şehirde herkes korkmaya başlamıştı. Efsane buydu ya, ete kemiğe bürünmüş ejderhalar gerçekten yutabilir miydi Harputu? Ya ejderhalar yıllar sonra yeniden ortaya çıkıp Karabağın üstüne çöreklenebilir miydi?
Müjgan Tekin üçüncü romanında üç zamanlı bir öyküyü kaleme alıyor.
Karton Cilt, 216 sayfa
2009 tarihinde, Galata tarafından yayınlandı