Onu ilk defa bir haziran günü Sazlı Pınar yolunda gördüm. Viran bir köprünün başında köylülerle konuşuyordu. Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı. Yanından geçerken selam verdik. Jandarma arkadaşım:- Keyifler iyidir inşallah Bey, dedi.- Çok şürük çavuş... Sen de iyisin ya?Biraz önümden giden ihtiyar jandarma, köprünün öte başında atını durdurdu, beni bekledi. Eski bir çizme gibi sert ve kırışıklarla dolu yüzümde memnun bir gülümseme vardı:
Onu ilk defa bir haziran günü Sazlı Pınar yolunda gördüm. Viran bir köprünün başında köylülerle konuşuyordu. Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı. Yanından geçerken selam verdik. Jandarma arkadaşım:- Keyifler iyidir inşallah Bey, dedi.- Çok şürük çavuş... Sen de iyisin ya?Biraz önümden giden ihtiyar jandarma, köprünün öte başında atını durdurdu, beni bekledi. Eski bir çizme gibi sert ve kırışıklarla dolu yüzümde memnun bir gülümseme vardı:
Bence Reşat Nuri Güntekin'in en güzel romanı. Bir karakter üzerindeki değişim, onun eski haline dönme çabaları çok güzel anlatılmış. Okuyalı bunca zaman geçti, hala unutmam.
apar topar bitmiş. halbuki nasıl hikayenin içine girmiştik. jülide için kendimiz hayaller kurmaya başladık, pat! jülide öldü :(
Reşat Nuri GÜNTEKİN'in muhteşem kitaplarından sadece biri.