Hepimiz Kendi Tanrılarımıza Ve Şeytanlarımıza Sahibiz
Moskova, yazın ortası… Gece Nöbeti Ajanı Anton Gorodetski, karısı Svetlana ve kızı Nadya'yla Moskova'dan çok uzak olmayan bir kır evinde tatilinin keyfini çıkarmaktadır. Ancak Anton, patronu ve aynı zamanda Gece Nöbeti lideri olan Gesar'dan özel bir buluşma daveti alır. Belli ki tatilin sonu gelmiştir.
Gesar, kimliği bilinmeyen hain bir Diğer'in kendi türleri hakkındaki tüm hakikati bir insana anlattığına ve şimdi de imkânsız olduğu düşünülen bir şeyi yapmaya, o insanı bir Diğer'e dönüştürmeye kararlı olduğuna dair isimsiz bir not almıştır. Daha kaygı verici olansa, bu notun Gündüz Nöbeti lideri Zavulon'a ve tam adresini sadece üst düzey Diğerleri'n bildiği, Bern'deki Engizisyon'a da yollanmış olmasıdır.
"Rus yazar Sergey Lukyanenko'nun başyapıtı olan Gece Nöbeti serisi türünün hiçbir örneğine benzemiyor. Çünkü bu serideki iyiyle kötü ayrımı çok ince olduğu gibi, "nöbet" kavramı da fazlasıyla orijinal… Moskova sokaklarında üşümeye hazır olun!"
-Kayıp Rıhtım-
"Şüphe uyandıran, zekice yazılmış bir gerilim romanı."
-Telegraph -
"Büyüleyici… Modern, yeni ve ürpertici… Kitap, büyüleyiciliğini modern Rusya'nın gerçeklerinden alıyor… Özgün, alaycı, zengin ve yenilikçi anlatımıyla okuyucuyu şaşırtıyor."
-The Independent-
"Sergey Lukyanenko'yu tanımıyorsanız, hemen tanımaya başlamalısınız! Günümüz Rusya'sının en popüler yazarlarından. Ve en iyilerinden!" New York Times
"Büyüleyici… Son zamanlardaki en özgün ve okunabilir doğaüstü kurgulardan biri."
-Scotland on Sunday-
"Rusya'nın soğuğundan çıkma tüyler ürperten bir gerilim romanı..."
-Sunday Sport-
"J.K. Rowling'in Rus versiyonu… Muhteşem bir kitap… Şaşırıyor, bağımlısı oluyorsunuz… Şiddet yerine gerilim, psikolojik dram ve bir doz da espri var."
-New York Times-
"Lukyanenko okuyucusunun keyif alması için yeni fikirler sunma konusunda çok başarılı."
-The Sydney Morning Herald -
Hepimiz Kendi Tanrılarımıza Ve Şeytanlarımıza Sahibiz
Moskova, yazın ortası… Gece Nöbeti Ajanı Anton Gorodetski, karısı Svetlana ve kızı Nadya'yla Moskova'dan çok uzak olmayan bir kır evinde tatilinin keyfini çıkarmaktadır. Ancak Anton, patronu ve aynı zamanda Gece Nöbeti lideri olan Gesar'dan özel bir buluşma daveti alır. Belli ki tatilin sonu gelmiştir.
Gesar, kimliği bilinmeyen hain bir Diğer'in kendi türleri hakkındaki tüm hakikati bir insana anlattığına ve şimdi de imkânsız olduğu düşünülen bir şeyi yapmaya, o insanı bir Diğer'e dönüştürmeye kararlı olduğuna dair isimsiz bir not almıştır. Daha kaygı verici olansa, bu notun Gündüz Nöbeti lideri Zavulon'a ve tam adresini sadece üst düzey Diğerleri'n bildiği, Bern'deki Engizisyon'a da yollanmış olmasıdır.
"Rus yazar Sergey Lukyanenko'nun başyapıtı olan Gece Nöbeti serisi türünün hiçbir örneğine benzemiyor. Çünkü bu serideki iyiyle kötü ayrımı çok ince olduğu gibi, "nöbet" kavramı da fazlasıyla orijinal… Moskova sokaklarında üşümeye hazır olun!"
-Kayıp Rıhtım-
"Şüphe uyandıran, zekice yazılmış bir gerilim romanı."
-Telegraph -
"Büyüleyici… Modern, yeni ve ürpertici… Kitap, büyüleyiciliğini modern Rusya'nın gerçeklerinden alıyor… Özgün, alaycı, zengin ve yenilikçi anlatımıyla okuyucuyu şaşırtıyor."
-The Independent-
"Sergey Lukyanenko'yu tanımıyorsanız, hemen tanımaya başlamalısınız! Günümüz Rusya'... tümünü göster
"Eğer bir entrika söz konusuysa suçlanacak tek kişi Gesar olabilir."
Nöbet Serisi'nin üçüncü kitabı olan Alacakaranlık Nöbeti, kesinlikle en az ilk iki cilt kadar, hatta belki de onlardan bile daha iyi. İlk kitapta Aydınlık, ikincisinde de Karanlık Varlıkların bakış açısını konu alan yazar bu sefer olaylara bir de Diğerlerinin penceresinden bakmamızı sağlıyor. Ne mutlu ki tüm hikayeler Anton'un bakış açısından anlatılıyor, böylece ikinci kitabın başındaki gibi sıkıcı bir durumdan da kurtulmuş oluyoruz.
Kitap hakkında söylenecek çok söz var. Örneğin Vitezslav, Edgar ve Kostya gibi tanıdık karakterlerin bize bol bol eşlik ettiği ya da tüm ipuçlarının her zamanki gibi son hikayede birbirine bağlandığı gibi şeyler. Ama ben sadece şunu söylemekle yetineceğim: Gesar, seni aşağılık herif... sana hayranım!
Gesar her zamanki gibi bütün şovu çalıyor. Olmadık anlarda olmadık şekillerle karşımıza çıkması, her şeyi önceden planlaması, daha Anton sormadan bazı sorulara cevap vermesi, hatta yediği haltlarlı pişkin pişkin kabullenmesi... Ama en güzeli Zavulon'a sürekli laf çarptırıp durması! Dünya üzerindeki en güçlü iki büyücünün lise talebeleri gibi birbirlerine laf sokmasını izlemek apayrı bir keyif doğrusu.
Tek şikayetim kitabın editörsel hatalarına. Kitabın bazı bölümlerinde noktalama ve tırnak işaretlerinin yerinde yeller esiyor. Tamam, yayınevinin seriyi hızlı bir şekilde dilimize kazandırma çabasını takdir ediyorum. Ama biraz daha özen gösterilerek bu hatadan kolaylıkla kurtulunabilir. Çünkü okurken feci tökezlemenize neden oluyor. Zaten bir puanını da o yüzden kırdım.
Velhasılkelam, temposu önceki kitaplara nazaran biraz daha yavaş olmasına rağmen ben bu cildi de çok ama çok beğendim. Ellerine sağlık Sergey Lukyanenko, teşekkürler Pegasus.
Serinin en iyi kitabıydı galiba. Hatta bende her kitapta yazarın biraz daha iyiye gittiğine dair bi izlenim oluşturdu diyebilirim.
464 sayfa
Temmuz2014 tarihinde, Pegasus Yayınları tarafından yayınlandı