It is 1888 and Queen Victoria has remarried, taking as her new consort Vlad Tepes, the Wallachian Prince infamously known as Count Dracula. Peppered with familiar characters from Victorian history and fiction, the novel follows vampire Geneviève Dieudonné and Charles Beauregard of the Diogenes Club as they strive to solve the mystery of the Ripper murders.
Anno Dracula is a rich and panoramic tale, combining horror, politics, mystery and romance to create a unique and compelling alternate history. Acclaimed novelist Kim Newman explores the darkest depths of a reinvented Victorian London.
It is 1888 and Queen Victoria has remarried, taking as her new consort Vlad Tepes, the Wallachian Prince infamously known as Count Dracula. Peppered with familiar characters from Victorian history and fiction, the novel follows vampire Geneviève Dieudonné and Charles Beauregard of the Diogenes Club as they strive to solve the mystery of the Ripper murders.
Anno Dracula is a rich and panoramic tale, combining horror, politics, mystery and romance to create a unique and compelling alternate history. Acclaimed novelist Kim Newman explores the darkest depths of a reinvented Victorian London.
Bugünlerdeki şu popüler vampir akımı, ergen vampir aşkları ve entrika peşinde koşan kam emici kitapları harıl harıl Türkçe'ye çevrilirken, böyle bir kitabın dilimize bu kadar geç çevrilmesi üzücü.
Kitap bizim bildiğimiz Dracula hikayesinden üç yıl sonrasını anlatıyor. Tanıtımda da bahsedildiği gibi o dönemin tarihinden ve yine o yıllarda geçen kurgu eserlerden birçok farklı karakter içeriyor. Bram Stoker'ın karakterlerinin dışında başka yazarlar tarafından yazılmış çizilmiş vampir karakterler de dahil edilmiş ve onlar "ata"lar olarak anılıyor.
Başta oldukça ağır ilerlemesine rağmen Bram Stoker'ın Dracula'sıyla bağlantı kurulduktan sonra daha rahat ilerlemeye başladı. Ama yine de o kadar fazla karakter var ki ben zorlandım. Çünkü karşıma çıkan isimle daha önce tanışıp tanışmadığıma, onun vampir mi sıcak mı olduğuna kafa yorarken kitap sayfalarını geriye çevirdiğim çok oldu. Paragraflarda haddinden fazla isim geçiyor.
Kitabın sonunda tek tek hangi bölümde kullandığı karakterlerin nereden geldiğini, hangi eserlerden ödünç alındığını tek tek açıklıyor yazar. Aynı zamanda kullandığı bazı kalıplarda bile hangi yazarlardan esinlendiğini anlatıyor.
Ben beğendim, tavsiye de ederim, ama çok akıcı diyemem. Gerçi sonlara doğru baya hızlandı. Zekice yazılmış bir kitap.
546 sayfa
Mayıs2011 tarihinde, Titan Books tarafından yayınlandı