Acımasız Bir Çağ Başlıyor
1888 yılındayız, Kraliçe Victoria yeniden evlendi ve eşi de Eflak prensi, kötü şöhretli Kont Draculadan başkası değil. Kirli soyu, giderek artan sayıda sakininin vampir olmayı tercih ettiği Londrada yayılıyor.
Whitechapelın gaddar arka sokaklarında, Gümüş Bıçak adı verilen bir katil, vampir kızları yok ediyor. Sonsuza kadar genç kalacak vampir Geneviève Dieudonné ve Diyojen Kulübü üyesi Charles Beauregard, sadist katili ararken bir araya geliyor ve İngilterenin en kana susamış hükümdarı ile yüzleşiyorlar.
Kim Newmanın Dracula Günlükleri yeniden basıldı; bunu kutlamalıyız.
Bu kitap edebiyatın, tarihin ve vampirlerin ilk karışımıydı; vampirlerin artık her yerde oldukları bir dünyada da hâlâ en iyisi ve dişleri eskisi kadar keskin. Yorumları ve akıl oyunlarıyla okuması mecburi bir eser.
Tek kelimeyle muhteşem.
NEİL GAİMAN
Stephen King vampirlerden nefret ettiğimizi farz ediyor; Anne Rice onları sevmeyi güvenli bir hale getiriyor, çünkü onları birbirinden nefret ettiriyor. Kim Newman ise çoğumuzun onlarla bir arada yaşadığından kuşkulanıyor... Dracula Günlükleri o postmodern türün, kendiyle takıntılı ölmeyenlerin mutlak tasviri.
Newyork Times
Acımasız Bir Çağ Başlıyor
1888 yılındayız, Kraliçe Victoria yeniden evlendi ve eşi de Eflak prensi, kötü şöhretli Kont Draculadan başkası değil. Kirli soyu, giderek artan sayıda sakininin vampir olmayı tercih ettiği Londrada yayılıyor.
Whitechapelın gaddar arka sokaklarında, Gümüş Bıçak adı verilen bir katil, vampir kızları yok ediyor. Sonsuza kadar genç kalacak vampir Geneviève Dieudonné ve Diyojen Kulübü üyesi Charles Beauregard, sadist katili ararken bir araya geliyor ve İngilterenin en kana susamış hükümdarı ile yüzleşiyorlar.
Kim Newmanın Dracula Günlükleri yeniden basıldı; bunu kutlamalıyız.
Bu kitap edebiyatın, tarihin ve vampirlerin ilk karışımıydı; vampirlerin artık her yerde oldukları bir dünyada da hâlâ en iyisi ve dişleri eskisi kadar keskin. Yorumları ve akıl oyunlarıyla okuması mecburi bir eser.
Tek kelimeyle muhteşem.
NEİL GAİMAN
Stephen King vampirlerden nefret ettiğimizi farz ediyor; Anne Rice onları sevmeyi güvenli bir hale getiriyor, çünkü onları birbirinden nefret ettiriyor. Kim Newman ise çoğumuzun onlarla bir arada yaşadığından kuşkulanıyor... Dracula Günlükleri o postmodern türün, kendiyle takıntılı ölmeyenlerin mutlak tasviri.
Newyork Times
Bugünlerdeki şu popüler vampir akımı, ergen vampir aşkları ve entrika peşinde koşan kam emici kitapları harıl harıl Türkçe'ye çevrilirken, böyle bir kitabın dilimize bu kadar geç çevrilmesi üzücü.
Kitap bizim bildiğimiz Dracula hikayesinden üç yıl sonrasını anlatıyor. Tanıtımda da bahsedildiği gibi o dönemin tarihinden ve yine o yıllarda geçen kurgu eserlerden birçok farklı karakter içeriyor. Bram Stoker'ın karakterlerinin dışında başka yazarlar tarafından yazılmış çizilmiş vampir karakterler de dahil edilmiş ve onlar "ata"lar olarak anılıyor.
Başta oldukça ağır ilerlemesine rağmen Bram Stoker'ın Dracula'sıyla bağlantı kurulduktan sonra daha rahat ilerlemeye başladı. Ama yine de o kadar fazla karakter var ki ben zorlandım. Çünkü karşıma çıkan isimle daha önce tanışıp tanışmadığıma, onun vampir mi sıcak mı olduğuna kafa yorarken kitap sayfalarını geriye çevirdiğim çok oldu. Paragraflarda haddinden fazla isim geçiyor.
Kitabın sonunda tek tek hangi bölümde kullandığı karakterlerin nereden geldiğini, hangi eserlerden ödünç alındığını tek tek açıklıyor yazar. Aynı zamanda kullandığı bazı kalıplarda bile hangi yazarlardan esinlendiğini anlatıyor.
Ben beğendim, tavsiye de ederim, ama çok akıcı diyemem. Gerçi sonlara doğru baya hızlandı. Zekice yazılmış bir kitap.
456 sayfa
7Haziran2012 tarihinde, İthaki tarafından yayınlandı
Arthur Holmwood Dr Jekyll
Kont Dracula
Kraliçe Victoria