''Yarın babamın cenazesini kaldıracağım. Deli babam ölmüş çünkü. Üç kere ölmüş, dört kere ölmüş. Elimde, babamdan geri kalan değersiz eşyalar. Değersiz mi? Eve gitmek gelmiyor içimden. Komiserin anlattığı, babamın deliren aklını dolaştırdığı yerlere gidiyor adımlarım. Belki Ziya Amca'ya da rastlarım bir yerlerde. Geçmişime yürüyorum. Benim bir babam varmış. Bir varmış, bir yokmuş.''
Fuat Sevimay'ın öyküleri içimizdeki bir el gibi geziniyor adeta. Kapılarını çaldığı hayatlar, kapılarından girdiğimiz, çıktığımız, döndüğümüz bizim hayatlarımız. Ustaca kurgulanmış atmosferleri, özenli dili ve öykücülüğümüze kattığı yepyeni bakış açısıyla genç öykücülüğümüzde şimdiden kendine has bir yer açıyor.
''Yarın babamın cenazesini kaldıracağım. Deli babam ölmüş çünkü. Üç kere ölmüş, dört kere ölmüş. Elimde, babamdan geri kalan değersiz eşyalar. Değersiz mi? Eve gitmek gelmiyor içimden. Komiserin anlattığı, babamın deliren aklını dolaştırdığı yerlere gidiyor adımlarım. Belki Ziya Amca'ya da rastlarım bir yerlerde. Geçmişime yürüyorum. Benim bir babam varmış. Bir varmış, bir yokmuş.''
Fuat Sevimay'ın öyküleri içimizdeki bir el gibi geziniyor adeta. Kapılarını çaldığı hayatlar, kapılarından girdiğimiz, çıktığımız, döndüğümüz bizim hayatlarımız. Ustaca kurgulanmış atmosferleri, özenli dili ve öykücülüğümüze kattığı yepyeni bakış açısıyla genç öykücülüğümüzde şimdiden kendine has bir yer açıyor.
Karton Cilt, 94 sayfa
2013 tarihinde, Aylak Adam Yayınları tarafından yayınlandı