Ölümsüz Klasikler
Selim İleri’nin sunuşuyla
Klasikler, ölümsüz oldukları için değil sürekli okundukları için de
değerlidirler. Bizim klasiklerimiz başlangıçta bazı eksiklik ve
acemilikler taşısalar bile bu onların kurucu olma özelliklerini
değiştirmez. Dil kadar hayat da yeniden kurulur onlarda. Dünkü
nesiller tarafından ağır aksak da olsa okunan, sevilen, hayatımızın
bir parçasına dönüşen bu eserler bir kez daha ve günün zevkleri ve
tercihleri gözetilerek çıkıyor gün yüzüne. Okundukça sevilecek bu
eserler dünü selamladığı kadar geleceği kurmaya da aday. Aşk, dil,
kurgu bütün saflığıyla göz kırpıyor. Sayfalarını açıyor. Yeniden...
Onun kadar dillere düşmüş ve onun kadar sevilip
okunmuş roman azdır. Bir o kadar da tartışılmıştır tipleri ve
elbette konusu itibariyle. Yerel yaşam, İstanbul'un artık peyzaj
olmaktan çıkışı, Beyoğlu, Boğaz ve Çamlıca Bihruz Bey'in
maharetleri eşliğinde elmas gibi parlar.
Ölümsüz Klasikler
Selim İleri’nin sunuşuyla
Klasikler, ölümsüz oldukları için değil sürekli okundukları için de
değerlidirler. Bizim klasiklerimiz başlangıçta bazı eksiklik ve
acemilikler taşısalar bile bu onların kurucu olma özelliklerini
değiştirmez. Dil kadar hayat da yeniden kurulur onlarda. Dünkü
nesiller tarafından ağır aksak da olsa okunan, sevilen, hayatımızın
bir parçasına dönüşen bu eserler bir kez daha ve günün zevkleri ve
tercihleri gözetilerek çıkıyor gün yüzüne. Okundukça sevilecek bu
eserler dünü selamladığı kadar geleceği kurmaya da aday. Aşk, dil,
kurgu bütün saflığıyla göz kırpıyor. Sayfalarını açıyor. Yeniden...
Onun kadar dillere düşmüş ve onun kadar sevilip
okunmuş roman azdır. Bir o kadar da tartışılmıştır tipleri ve
elbette konusu itibariyle. Yerel yaşam, İstanbul'un artık peyzaj
olmaktan çıkışı, Beyoğlu, Boğaz ve Çamlıca Bihruz Bey'in
maharetleri eşliğinde elmas gibi parlar.
Türk Edebiyatının realizm türündeki ilk eseri olduğu hatırlanarak okunması gereken bir eser. Tanzimat Dönemi tasviri olsun, alafranga yaşam meraklısı karakterleri olsun son derece gerçekçi bir dille aktarılmış. Ayrıca bilinç akışı tekniğinin de ilk örneği olduğundan başkarakterin düşünceleri ilk kez okuyucuyla paylaşılmıştır. Tabi şimdi envai çeşit türden eser okuma şansımız olduğundan çok sıradan geliyor. Aslında sanatın tüm dallarında aynı sıkıntı var. Bu sebeple bugün sahip olduğumuz sınırsız seçenekleri ve bol çeşitliliği başlatanın bu ilk örnekler, bu cesur adımlar olduğunu unutmamak gerek.
Yazım dili biraz ağır ve Fransızca temelde söktürecek kadar yoğun kullanılmış. Mizahi yönü ise döneminin görülmemiş teknikleri yanında çok zayıf kalıyor. Bu konudaki en isabetli eleştiri Tanpınar' dan gelmiş. Asıl mizah hikayenin işlenişinde değil yazarın kendi karakterini tiye almasında bence.
Dönemini fazlasıyla güzel anlatan bir kitap. Tavsiye ederim.
bana çok keyif veren bir kitaptı. özellikle yazarın kendi kahramanıyla ince ince alay etmesi beni çok eğlendirdi.
cumhuriyet dönemi yazarlarını severim .kitap akıcı ve edebi açıdan değerli bir kitap.
neredeyse Fransızca konuşacaktım öğrendim resmen çok eğitici bir kitap oldu bana
Konusu klasik bir kitaptı, lisede çok dinledik. Biraz sıkıldım, Allah'ım, neyse ki bitti..
Zamanına göre iyi bir romandır ancak okurken sıkıldım.Geçmişin alaturka-alafranga çatışması da işleniyor eserde.
Karton Cilt, 253 sayfa
Eylül2012 tarihinde, Kapı Yayınları tarafından yayınlandı