Türk edebiyatının Batılı anlamda ilk edebî romanı olan İntibahta Namık Kemal, ruhsal çözümlemelerin yanı sıra dış dünya tasvirlerine de yer vermiştir. Romanda hayatları ve karakterleri birbirinden tamamen farklı iki kadın ile onların arasında kalan bir adamın birleşen hayatları başarıyla resmedilmiştir. Üç kahramanın yaşadığı olaylar bireysel olmaktan çıkarılıp toplumsal yönleriyle de ele alınmıştır. Bu anlamda başarılı bir ilk olmuştur.
******
Batılı anlamda ilk edebi roman olarak kabul edilen İntibahta üç farklı insanın hazin hikayeleriyle karşı karşıya kalırız.Hayatı sadece kitaplardan tanıyan ve hiçbir hayat tecrübesi olmayan bir genç, buna karşılık aşkı uğruna her şeyi göze alan ve bir süre sonra hırslarının batağında boğulup kalan bir hayat kadını ve bu kavganın içine adeta atılan ve efendisi uğrunda canını vermekten kaçınmayan fedakar bir genç kız... Bu üç kahramanın kaderi, trajik ve ibret verici bir sonla okuyucuya aktarılır.
************
Ali Bey, zengin bir ailenin tek çocuğudur. İyi bir öğrenim görür. Ancak aldığı bilgilerin kişiliğinin gelişmesinde etkisi olmaz. Yirmi yaşlarında iken babası ölünce, keyfine göre yaşamaya başlar. Babıâlide kâtip olarak çalışmaktadır. Bir gün Çamlıcada Mehpeyker adlı güzel, fettan bir kadınla tanışır, ona âşık olur. Ali Beyin annesi Fatma Hanım, Ali Beyin davranışlarından kuşkulanır ve hafif meşrep bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrenir. Ali Beyi Mehpeykerden vazgeçirebilmek için eve Dilâşûb adında bir cariye alır...
Namık Kemal, İntibah romanını 1873-1876 yılları arasında sürgünde bulunduğu Magosada kaleme almıştır. Amacı, Osmanlıcanın roman yazımına uygun olduğunu göstermektir. Yazar, romana Son Pişmanlık başlığını koymuştur. Dönemde yapılan yayınları denetleyen kurum, romanın başlığını yazara danışmaksızın İntibah: Sergüzeşt-i Ali Bey (Uyanış: Ali Beyin Macerası) olarak değiştirmiştir
************
Son Pişmanlık (Roman için düşünülen ilk isim) Ali Bey, yaklaşık 18 yaşına kadar babasının gölgesinde yaşar. Babasının ölümünden sonra, çalışma arkadaşlarının yönlendirilmesiyle o dönemdeki eğlence yerlerine gitmeye başlar. Bu gidiş Ali Beyi yavaş yavaş annesinden ayırır ve Mahpeyker adında ahlaksız bir kadının ağına düşürür.Annenin oğlunu bu durumdan kurtarmak için satın aldığı cariye Dilaşup ise Ali Beye gönülden bağlanır. Her şeyini Ali Beyin maceraları sonucu kaybeder.
************
Ali Bey, onu büyük bir aşkla seven baştan çıkarıcı Mehpeyker ve mâsum Dilâşûb... İntibâh, bu üç gencin felâketle sonuçlanan serüvenlerinin romanıdır. Nâmık Kemalin Romantik üslûpla kaleme aldığı bu yapıtta, tutkuya dönüşen aşkın hem sevecenliğe, fedâkârlığa yol açan güzel yüzü; hem de kötülüklere, ölüme yol açan çirkin yüzü başarılı bir anlatımla veriliyor. Mutluluğu aile yuvasında değil, kötü kadının aşkında arayan Ali Beyin yol açtığı dramdan, herkesin kendipayına bir ders çıkaracağı kesindir.İntibâh: Klasik romanımızın ilk yazınsal örneği.
************
Ali Bey, Mahpeyker adında, zamanın ünlü bir aşiftesiyle tanışır, ona bağlanır. Oğlunu bu korkulu yoldan çevirmek isteyen annesi, Dilâşup adında bir cariye alır. Terk edildiğini anlayan Mahpeyker, Ali Beyden öç almak için, Dilâşupa oyun oynar. Ali Beyi de annesinin ölümüne neden olacak durumlara sürükler...
******
Türk edebiyatının Batılı anlamda ilk edebî romanı olan İntibahta Namık Kemal, ruhsal çözümlemelerin yanı sıra dış dünya tasvirlerine de yer vermiştir. Romanda hayatları ve karakterleri birbirinden tamamen farklı iki kadın ile onların arasında kalan bir adamın birleşen hayatları başarıyla resmedilmiştir. Üç kahramanın yaşadığı olaylar bireysel olmaktan çıkarılıp toplumsal yönleriyle de ele alınmıştır. Bu anlamda başarılı bir ilk olmuştur.
******
Batılı anlamda ilk edebi roman olarak kabul edilen İntibahta üç farklı insanın hazin hikayeleriyle karşı karşıya kalırız.Hayatı sadece kitaplardan tanıyan ve hiçbir hayat tecrübesi olmayan bir genç, buna karşılık aşkı uğruna her şeyi göze alan ve bir süre sonra hırslarının batağında boğulup kalan bir hayat kadını ve bu kavganın içine adeta atılan ve efendisi uğrunda canını vermekten kaçınmayan fedakar bir genç kız... Bu üç kahramanın kaderi, trajik ve ibret verici bir sonla okuyucuya aktarılır.
************
Ali Bey, zengin bir ailenin tek çocuğudur. İyi bir öğrenim görür. Ancak aldığı bilgilerin kişiliğinin gelişmesinde etkisi olmaz. Yirmi yaşlarında iken babası ölünce, keyfine göre yaşamaya başlar. Babıâlide kâtip olarak çalışmaktadır. Bir gün Çamlıcada Mehpeyker adlı güzel, fettan bir kadınla tanışır, ona âşık olur. Ali Beyin annesi Fatma Hanım, Ali Beyin davranışlarından kuşkulanır ve hafif meşrep bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrenir. Ali Beyi Mehpeykerden vazgeçirebilmek için eve Dilâşûb adında bir cariye alır...
Nam... tümünü göster
İlginçtir N.Kemal romana beyitler serpiştirmiştir.Düz yazının anlatmak istediğini tam olarak açıklayamamasından korktuğu için olsa gerek
İlgi çekici bir roman, devamını merak ediyor insan, okunmalı...
Ehh işte..Zamanına göre başarılı sayılabilir,ama günümüze göre tabiki son derce basit..
zamanına göre hayet muazzam bir eser olmasına karşın günümüzde çok ilgi uyandıracak bir kitap değildir fakat sıkıcı demek de namık kemal e büyük haksızlık olur diye düşünüyorum.
ağır bir dram işlenmiştir.
açıkçası severek okumadım dram bana göre degil
okumak isteyenlere not : Okumayın! Özür dilerim Namıkçığım, ilksin iyisin hoşsun ama edebiyat yapma amacıyla yazılan bir kitabı beğenmek ne mümkün?
ne güzel, ne akıcı bi romandı, namık kemalin tasvirleri betimlemeleri hayranlık vericiydi.. konu harika, tavsiye ederim:)
Namık Kemal'in bence çok iyi yazılmış ilkleri olan bir roman.Çok beğendim.
Edebiyatımızın ilk roman denemesi olarak başarılı buldum,beyitleri de etkileyiciydi. Okuduğumuz tabii ki günümüz diline çevirisi,umarım orjinalini de bir gün okuruz. Romanda bazı tahlilleri çok yerinde buldum.
Dikkat! Spoiler içerir!
"Akşamdan sonra her hastalık artar.Sevda ise tedavisi gayet zor bir hastalıktır.Ümitsizlik belasıyla kuvvet bulur ve karamsarlıkla en fazla tesirini gösterecek zamana rastlamıştı.Bir de yalnızlığın vahşeti eklenince vücuduna bir ağırlık,kanına bir durgunluk,kalbine bir kasvet,nefesine bir darlık hücum ederdi"
"Gönülde bir garip hal vardır ki,sevmekten ne kadar faydalansa sevilmekten gördüğü en küçük işarete bedel olamaz."
250 sayfa