Maceraperest, şımarık ve sorumsuz, babasından kalan mirası fütursuzca harcayan, meşhur "alafranga züppe" Bihruz Bey’in romanı...
Bihruz Bey, bir gün son derece gösterişli landosuyla eğlence yerlerini arşınlarken, sarışın güzel Periveş Hanım’ı görüp âşık olur. Landosunun ihtişamına aldanıp yüksek bir mevkiden sandığı Periveş Hanım aslında hafifmeşrep bir kadındır.
Kafasında Fransız romanlarından ve şiirlerinden okuduğu aşklara benzer, hayali bir aşk kurgulayan Bihruz Bey bıkıp usanmadan "asil sarışınıyla" tekrar buluşacağı günü bekler.
Türk Edebiyatı’nın ilk gerçekçi romanlarından biri olan Araba Sevdası, İstanbul’un Batı’ya özenen sosyete yaşamını komik ve alaycı bir dille ele alır. Recaizade Mahmut Ekrem, son dönem Osmanlı’da Batılılaşma hareketiyle birlikte yaşanan değişimi Bihruz karakteri ile ironik biçimde anlatır.
Maceraperest, şımarık ve sorumsuz, babasından kalan mirası fütursuzca harcayan, meşhur "alafranga züppe" Bihruz Bey’in romanı...
Bihruz Bey, bir gün son derece gösterişli landosuyla eğlence yerlerini arşınlarken, sarışın güzel Periveş Hanım’ı görüp âşık olur. Landosunun ihtişamına aldanıp yüksek bir mevkiden sandığı Periveş Hanım aslında hafifmeşrep bir kadındır.
Kafasında Fransız romanlarından ve şiirlerinden okuduğu aşklara benzer, hayali bir aşk kurgulayan Bihruz Bey bıkıp usanmadan "asil sarışınıyla" tekrar buluşacağı günü bekler.
Türk Edebiyatı’nın ilk gerçekçi romanlarından biri olan Araba Sevdası, İstanbul’un Batı’ya özenen sosyete yaşamını komik ve alaycı bir dille ele alır. Recaizade Mahmut Ekrem, son dönem Osmanlı’da Batılılaşma hareketiyle birlikte yaşanan değişimi Bihruz karakteri ile ironik biçimde anlatır.
Türk Edebiyatının realizm türündeki ilk eseri olduğu hatırlanarak okunması gereken bir eser. Tanzimat Dönemi tasviri olsun, alafranga yaşam meraklısı karakterleri olsun son derece gerçekçi bir dille aktarılmış. Ayrıca bilinç akışı tekniğinin de ilk örneği olduğundan başkarakterin düşünceleri ilk kez okuyucuyla paylaşılmıştır. Tabi şimdi envai çeşit türden eser okuma şansımız olduğundan çok sıradan geliyor. Aslında sanatın tüm dallarında aynı sıkıntı var. Bu sebeple bugün sahip olduğumuz sınırsız seçenekleri ve bol çeşitliliği başlatanın bu ilk örnekler, bu cesur adımlar olduğunu unutmamak gerek.
Yazım dili biraz ağır ve Fransızca temelde söktürecek kadar yoğun kullanılmış. Mizahi yönü ise döneminin görülmemiş teknikleri yanında çok zayıf kalıyor. Bu konudaki en isabetli eleştiri Tanpınar' dan gelmiş. Asıl mizah hikayenin işlenişinde değil yazarın kendi karakterini tiye almasında bence.
Dönemini fazlasıyla güzel anlatan bir kitap. Tavsiye ederim.
bana çok keyif veren bir kitaptı. özellikle yazarın kendi kahramanıyla ince ince alay etmesi beni çok eğlendirdi.
cumhuriyet dönemi yazarlarını severim .kitap akıcı ve edebi açıdan değerli bir kitap.
neredeyse Fransızca konuşacaktım öğrendim resmen çok eğitici bir kitap oldu bana
Konusu klasik bir kitaptı, lisede çok dinledik. Biraz sıkıldım, Allah'ım, neyse ki bitti..
Zamanına göre iyi bir romandır ancak okurken sıkıldım.Geçmişin alaturka-alafranga çatışması da işleniyor eserde.