Merhaba okuyucu. Kim olduğunu ya da hangi tarihte olduğumuzu bilmiyorum ama şu an bu satırları okuduğuna göre bir şekilde yolumuz kesişmiş demek. Baştan uyarayım. Burada yazanlar küçük bir olayın parçasıymış gibi görünse de aslında kökleri oldukça derinlere uzanan karışık bir hikâye var karşında. Hatırlayabildiğim kadar yazmaya çalıştım her şeyi. Çünkü ben sonum. Olur da bana bir şey olursa, nöronlarımda yaşamakta olan bu bilgiler toprağa gömülecek. O yüzden her şeyi yazmak istedim. Geçmişim ve hatıralarım ölmesinler diye onları diri diri sayfaların içine gömdüm. Umarım beni ve yaşadıklarımı anlarsın. Evime ve vücuduma hoş geldin.
Merhaba okuyucu. Kim olduğunu ya da hangi tarihte olduğumuzu bilmiyorum ama şu an bu satırları okuduğuna göre bir şekilde yolumuz kesişmiş demek. Baştan uyarayım. Burada yazanlar küçük bir olayın parçasıymış gibi görünse de aslında kökleri oldukça derinlere uzanan karışık bir hikâye var karşında. Hatırlayabildiğim kadar yazmaya çalıştım her şeyi. Çünkü ben sonum. Olur da bana bir şey olursa, nöronlarımda yaşamakta olan bu bilgiler toprağa gömülecek. O yüzden her şeyi yazmak istedim. Geçmişim ve hatıralarım ölmesinler diye onları diri diri sayfaların içine gömdüm. Umarım beni ve yaşadıklarımı anlarsın. Evime ve vücuduma hoş geldin.
Serinin ikinci kitabında yine merak unsuru sebebiyle akıcılıkta sorun yok. Fakat bu kitapta olay kurgusu ilkine göre daha çok tekrara kaçmış. Bir nöro-roman olarak sinirbilime dair bilgiler de ilkine göre daha az. Bu sefer aksiyonu daha yüksek olduğundan bir nevi geçiş romanı tadı veriyor.
488 sayfa
2020 tarihinde, Elma Yayınevi tarafından yayınlandı