Canım Ilgın...
Kına çiçeği tohumlarını baban vermişti; elimize alır almaz, küçücük bir baskıyla içinde böcek varmışçasına patlıyor ve yuvarlacık, kahverengi tohumlar parmak aralarımıza, avucumuza yapışıyordu. Sanki minicik bir depoydu ve içersine hayatın sıcaklığı, kükreyişi birikmişti de bir an önce kabuğu yarıyor, dışarıya fırlıyordu.
Ölüm geldikten sonra, insanın bir öncesine dönmeyişine benziyor. Bunlar halkın çiçekleri demişti baban; Seyhan Amca...
Canım Ilgın...
Kına çiçeği tohumlarını baban vermişti; elimize alır almaz, küçücük bir baskıyla içinde böcek varmışçasına patlıyor ve yuvarlacık, kahverengi tohumlar parmak aralarımıza, avucumuza yapışıyordu. Sanki minicik bir depoydu ve içersine hayatın sıcaklığı, kükreyişi birikmişti de bir an önce kabuğu yarıyor, dışarıya fırlıyordu.
Ölüm geldikten sonra, insanın bir öncesine dönmeyişine benziyor. Bunlar halkın çiçekleri demişti baban; Seyhan Amca...
299 sayfa